Olay tam da şehrin kalbinde, Çankaya'da yaşandı. Düşünsenize, sıradan bir Ankara günü, insanlar işine gücüne gidiyor, kimse başına geleceklerden habersiz. Derken... Birden 17 katlı bir binada o ürkütücü kayma hissi.
İnşaat kazısı diyorlar ya, işte o kazı yüzünden neredeyse felaket kapıyı çalacaktı. Bina sanki yerinden oynuyor gibiydi - o anları yaşayanlar için tarifi imkansız bir korku.
Toplanma Alanı Bile Risk Altında!
Aslında en can alıcı nokta burası: Kayma yaşanan bina aynı zamanda acil durum toplanma alanı olarak belirlenmiş. Yani tam bir ironi; insanların güvenlik için toplanacağı yerin kendisi güvenli değil!
AFAD yetkilileri hemen harekete geçti tabii. Bölgeyi incelemeye aldılar, ölçümler yaptılar. Şu ana kadar can kaybı olmadığı için şanslıyız diyebiliriz ama bu durum bize çok önemli bir şey hatırlatıyor: Şehir güvenliği konusunda daha dikkatli olmalıyız.
Peki Ya Sonra?
Olay yerinde incelemeler sürüyor. Uzman ekipler binanın stabilitesini kontrol ediyor, komşu binaları inceliyor. Aslında bu tür olaylar bize şehirleşmenin ne kadar hassas bir denge üzerine kurulduğunu gösteriyor.
Bir düşünün - temeldeki küçük bir hata, onlarca katlı bir binayı, belki de bir mahalleyi riske atabiliyor. Ankara gibi büyük şehirlerde bu tür kontrollerin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Sonuçta kimse evinde, iş yerinde 'acaba bina kayar mı?' endişesiyle yaşamak istemez. Umarım bu olay yetkililer için bir uyarı işareti olur ve benzer riskler önceden tespit edilir.