Ankara'nın soğuk bir sabahında, şehrin kalbine yakın bir bölgede bulunan askeri mühimmat üretim tesisi, normal işleyişini aniden kesen şiddetli bir patlamayla sarsıldı. Gökyüzüne yükselen duman bulutu, olayın vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu adeta.
Yetkililerin ifadesine göre -ki bu tür açıklamalar genellikle resmiyetten uzak olsa da- patlamanın ardından tam 19 çalışanın akıbeti belirsiz. İnsanın içini acıtan bir belirsizlik bu. Aileler sabırsızlıkla haber beklerken, arama kurtarma ekipleri geceyi karşılamaya hazırlanıyor.
Geceyi Aydınlatan Arama Çalışmaları
Öyle ki, enkaz altında kalanların bulunması için adeta zamanla yarışılıyor. İtfaiye ekipleri, AFAD görevlileri, sağlık çalışanları... Hepsi tek yürek olmuş, umudun peşinden koşuyor. Biliyorsunuz, bu tür durumlarda her saniye altın değerinde.
Patlamanın nedeni henüz netlik kazanmış değil. Fabrika yönetimi konuyla ilgili detaylı açıklama yapmaktan kaçınırken, çevredeki işletmelerde çalışanların anlattıkları ise tüyleri ürpertiyor. "Daha önce de küçük çaplı kazalar olmuştu" diyenler var mesela. Acaba bu bir ihmal miydi, yoksa öngörülemeyen bir teknik arıza mı?
Gözler Resmi Açıklamada
Valilik kaynakları -her zamanki gibi- soruşturmanın devam ettiğini belirtiyor. Fakat ben şahsen merak ediyorum: Bu tesislerde güvenlik önlemleri gerçekten yeterli mi? Çalışanların can güvenliği ne kadar ön planda? Cevabını bilmek isterdim doğrusu.
Olay yerine sevk edilen ambulansların sayısı, durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor aslında. Çevre yolları trafiğe kapatılan bölgeye sadece yetkililerin girişine izin veriliyor. Mahallede yaşayanlar ise hâlâ o korkunç sesin yankılarını duyduklarını söylüyor.
Şimdi düşünüyorum da... Bu tür tesisler genellikle şehir merkezlerinden uzakta kurulur. Ankara'da neden yerleşim alanlarına bu kadar yakın? Sanırım bu sorunun cevabını da zaman gösterecek.
Arama kurtarma çalışmalarının gece boyunca devam edeceği bildirildi. Umuyorum ki kayıp çalışanlar en kısa sürede sağ salim bulunur. Ailelerin bu acılı bekleyişi son bulur.
