
Ankara'da dün öğle saatlerinde yaşanan bir trafik olayı, şehrin yoğun akışı içinde adeta bir film sahnesini andırıyordu. Kızılay civarındaki caddelerde ilerleyen bir motosiklet sürücüsü, önündeki araçtaki sürücünün trafiğin tam ortasında uyuyakaldığını fark ettiğinde, gözlerine inanamadı.
O anları kaydeden motosiklet kamerası, sürücünün nasıl yavaş yavaş direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve araçın şeritler arasında gezindiğini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. İşte o anlardan bazıları:
- Aracın sinyal vermeden şerit değiştirmeye başlaması
- Önündeki araçlara tehlikeli şekilde yaklaşması
- Ani fren ve gaz hareketleriyle dengesiz sürüş sergilemesi
Motosiklet sürücüsü, durumun farkına varır varmaz hemen kornalar ve ışıklarla uyarıda bulundu. "İlk başta alkollü mü yoksa sağlık sorunu mu yaşıyor diye düşündüm" diyen sürücü, "Ama araç içindeki hareketlerinden uyuyakaldığı belli oluyordu. Gerçekten çok tehlikeli bir andı."
Olayın en dikkat çeken yanı ise, uyuyakalan sürücünün uyarılara rağmen bir süre daha uyanmaması oldu. Yaklaşık iki dakika boyunca trafiğin ortasında bu şekilde seyreden araç, nihayetinde uyarılar sonucunda kenara çekildi.
Trafikte Uyuklamak: Görünmez Tehlike
Uzmanlar, özellikle büyük şehirlerde uzun süre trafikte kalan sürücülerin karşılaştığı en büyük tehlikelerden birinin uyku hali olduğunu belirtiyor. Yorgunluk, uykusuzluk veya monoton sürüş koşulları, sürücülerin farkında olmadan kısa süreli bile olsa uykuya dalmalarına neden olabiliyor.
Bu tür durumlarda yapılması gerekenler:
- Derhal güvenli bir şekilde kenara çekmek
- Camları açarak temiz hava almak
- Kısa bir mola vererek dinlenmek
- Mümkünse bir fincan kahve veya çay içmek
- Kesinlikle uykulu halde yola devam etmemek
Ankara'da yaşanan bu olay, trafikteki sürücülerin ne kadar dikkatli olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Neyse ki bu durum herhangi bir kazaya neden olmadan atlatıldı, ancak benzer durumların çok daha vahim sonuçlara yol açabileceği unutulmamalı.
Sonuç olarak, trafikte sadece kendi hayatımızı değil, başkalarının hayatlarını da taşıdığımızı asla unutmamalıyız. Uykusuz, yorgun veya dikkati dağınık halde direksiyon başına geçmek, belki de yapabileceğimiz en büyük hatalardan biri.