O gün her şey normal başlamıştı aslında. Güneş Şanlıurfa'nın o meşhur sıcağıyla vuruyordu Haliliye'nin Gürgür Caddesi'ne. Kimse o küçük çocuğun hayatının son saatlerini yaşadığını bilemezdi tabii. Yusuf adındaki sekiz yaşındaki minik, belki de oyun oynuyordu sadece. Ne traktörün ne de ölümün farkındaydı henüz.
Sonra her şey bir anda oldu. Traktör -kim bilir nasıl ve neden- o masum çocuğun üzerine geldi. İnanması güç ama gerçek: Yusuf traktörün altında kalmıştı. Çığlıklar, koşuşturmalar, telefonlar... Mahalle bir anda ana baba gününe döndü.
İlk Müdahale ve Umut Yolculuğu
Olay yerine ilk ulaşanlar -her zaman olduğu gibi- çevredekilerdi. Yusuf'u traktörün altından çıkarmak için seferber oldular. 112 Acil ekipleri olay yerine adeta bir şimşek gibi ulaştı. Ambulansın içinde yapılan ilk müdahaleler ise yürek burkucuydu. Küçük Yusuf'un durumu kritikti, çok kritik.
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne doğru sirenler eşliğinde yapılan yolculuk belki de en uzun yolculuktu ailesi için. Her saniye bir asır gibi geliyordu. Doktorlar ne yapabilirdi ki? Traktörün altında kalan bir çocuk... İnsanın içini acıtan bir düşünce.
Son Nefes ve Tarifsiz Acı
Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen -ne yazık ki- Yusuf'u kurtaramadılar. Doktorların o 'üzgünüz' demesiyle bir ailenin dünyası başına yıkıldı. Sekiz yıllık bir ömür, bir traktörün altında can verdi. Geride ise gözyaşlarından göremeyen bir anne, donup kalmış bir baba ve cevapsız sorular kaldı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı elbette. Polis ekipleri olay yerinde inceleme yaparken, traktör sürücüsü ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Ama ne fayda? Yusuf geri gelmeyecekti artık.
Ardında Kalanlar
Bu korkunç kaza aslında hepimize bir kez daha gösterdi ki; çocuklarımızı gözümüzden sakınmalıyız. Özellikle tarım aletlerinin ve traktörlerin olduğu bölgelerde... Bir anlık dalgınlık, bir ömür boyu pişmanlık getirebiliyor insana.
Yusuf'un cansız bedeni ailesine teslim edildi. O artık toprağa verilecek, ama ailesinin yüreğindeki acı hiç dinmeyecek. Şanlıurfa'da bir aile yasta, bir mahalle hüzünle doldu. Ve insan düşünmeden edemiyor: Bu kadar çok muymuş hayatın kıymeti?
