Bursa'da yaşanan ve yürekleri burkan o trafik kazasının detayları hâlâ zihinlerde tazeliğini koruyor. Nilüfer ilçesinde, aslında sıradan bir gün olması gereken o akşamüstü, her şey bir anda değişiverdi.
Olay, Fuat Şenses Bulvarı'nda meydana geldi - tam da trafik ışıklarının olduğu, herkesin dur-kalk yaptığı o meşhur kavşakta. İki kişi, belki de evlerine dönmek üzereydiler, kim bilir? Hayat işte böyle, bazen en sıradan anlarda en büyük trajedileri saklıyor.
Kaçışın Ardındaki Acı Gerçek
Olay yerinden hızla uzaklaşan sürücü, adeta bir hayalet gibi kaybolmuştu. Ama modern dünyada kaçmak o kadar da kolay değil - kameralar, tanıklar, dijital izler... Her şey bir yerde kayıt altına alınıyor.
Polis ekipleri o geceyi hiç uyumadan geçirdi. Sanki bir dedektif romanındaymışçasına, tüm ipuçlarını tek tek değerlendirdiler. Ve sonunda, iddiaya göre kazaya karışan araç ile şüphelinin izini buldular.
Yargı Önünde Hesap Verme Zamanı
Yakalanan şüpheli M.A. için artık geri sayım başlamıştı. Savcılık ifadesi derken, sonra mahkeme koridorları... O koridorlar ki ne acılar görmüştür, kim bilir?
Mahkeme, "kasten öldürme" suçlamasıyla tutuklama kararı verdi. Aslında bu karar, kaybedilen iki canın ailesi için belki de küçük bir teselli oldu - adalet yerini buluyordu, en azından umut vardı.
Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği'nin bu kararı, toplumda aslında bir rahatlama da yarattı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki trafikteki sorumsuzluk, masum insanların hayatlarına mal olabiliyor.
Toplumsal Bir Yaraya Parmak Basan Olay
Bu trajedi aslında hepimize bir kez daha hatırlattı: Trafik canavar değil, onu kullananların dikkatsizliği öldürüyor. O an belki bir telefon, belki bir dikkatsiz bakış, belki de gereksiz bir acele...
Ve şu acı gerçek ki, artık geri döndürmenin imkânı yok. İki insan gitti, bir aile yıkıldı, onlarca insanın hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Umarım bu olay hepimize bir ders olur da, yollarda biraz daha dikkatli, biraz daha sorumlu oluruz. Çünkü trafikte her saniye, bir hayat demek.