O güneşli Antalya günü, 19 üniversiteli genç için kabusa dönüştü. Hepsi de hayatlarının baharında, üniversiteli bu gençler, unutulmaz bir tekne gezisi hayaliyle yola çıkmışlardı. Kimi Konyaaltı sahillerinin mavisinde yüzmeyi hayal ediyor, kimi de güneşin batışını izlemeyi planlıyordu. Ama hayat bazen en güzel planları altüst ediveriyor işte.
Tekne, sahilden hayli uzaklaştığı sırada motorun aniden stop etmesiyle her şey değişti. O anda herkesin yüreği ağzına geldi desem abartmış olmam. Bir anda çıkan rüzgar ve dalgalar, tekneyi açık denize doğru sürüklemeye başladı.
Soğuk Su ve Umut Arasında Geçen Saatler
Saatler geçtikçe durum ciddileşiyordu. Hava kararmaya başladığında ise içlerinde bir panik dalgası yayıldı. Su sıcaklığının düşmesiyle birlikte hipotermi riski de artıyordu. İşte tam o anda, belki de hayatlarının en önemli kararını verdiler: Birbirlerine kenetlendiler.
Kimisi el ele tutuştu, kimisi sırt sırta verdi. O soğuk denizin ortasında, insan vücudunun sıcaklığı en değerli ısı kaynağı olmuştu. "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" sözü o an somut bir gerçeğe dönüştü.
Sahil Güvenlik'in Zorlu Operasyonu
Bu sırada sahildeki bir vatandaşın ihbarı üzerine harekete geçen Sahil Güvenlik ekipleri, zorlu bir arama kurtarma operasyonu başlattı. Denizdeki koşullar giderek kötüleşiyordu - rüzgar hızı artıyor, dalgalar yükseliyordu.
Sahil Güvenlik botları, adeta iğneyle kuyu kazar gibi arama yapıyordu. Gece karanlığı ve dalgalı deniz, operasyonu iyice zorlaştırıyordu. Ekipler, her saniyenin önemli olduğunun farkındaydı.
O An: Kurtuluş ve Gözyaşları
Nihayet, gece yarısına doğru, bir Sahil Güvenlik botunun projektörleri o minik tekneyi aydınlattı. Görüntü inanılmazdı: 19 genç, adeta bir insan zinciri oluşturmuş, birbirlerine kenetlenmiş haldeydi.
Kurtarma anında yaşanan duygular tarif edilemezdi. Kimisi hıçkırıklara boğuldu, kimisi dua etti, kimisi de sadece gülümsedi. Soğuktan morarmış dudaklardan dökülen "teşekkür ederiz" sözleri, o gece her şeye değerdi.
Kurtarılan gençler, hemen Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Sağlık kontrolünden geçirildiler ve -ne mutlu ki- hepsi sağlıklıydı. Sadece biraz üşümüşlerdi, o kadar.
Hayatın Küçük Bir Molası
Olayla ilgili konuşan bir yetkili, "Bu gençlerin dayanışması gerçekten takdire şayan. Birbirlerine destek olmasalardı, sonuç çok daha farklı olabilirdi" dedi. Haklıydı da.
Bu olay bize şunu bir kez daha hatırlattı: Hayat bazen en beklenmedik anlarda sürprizler yapıyor. Ama insan dayanışması ve soğukkanlılık, en zor durumlarda bile fark yaratıyor. O 19 genç, belki de hayatlarının en önemli dersini denizin ortasında öğrendiler.
Antalya'nın o meşhur mavisi, o gece bambaşka bir anlam kazanmıştı. Ve o gençler için artık deniz, sadece bir eğlence aracı değil, hayata dair derin bir tecrübenin simgesi olacaktı.
