Muğla'nın cennet köşelerinden Marmaris, dün akşamüstü nefesleri kesen bir trajediye sahne oldu. Serinlemek için denize giren iki arkadaştan biri, hiç beklenmedik bir anda korkunç bir akıntıya yakalandı. Olaylar o kadar hızlı gelişti ki, göz açıp kapayıncaya kadar her şey altüst oldu.
İddiaya göre, sahilde vakit geçiren gençlerden biri denize girdikten sonra bir daha çıkmadı. Arkadaşı, onun yardım çağrılarını duyar duymaz hiç düşünmeden kendini suya attı. Ama o anki kahramanlık girişimi, ne yazık ki sonu olmayan bir dramın başlangıcı oldu.
Çırpınışlar ve Çaresizlik
Sahildekilerin anlattığına göre, iki genç de müthiş bir mücadele veriyordu. Biri akıntıya kapılmış, diğeri de onu kurtarmak için var gücüyle çabalıyordu. İnsanın içini sızlatan bir manzaraydı bu. Dakikalar ilerledikçe umutlar da tükenmeye başladı.
Olay yerine hemen sağlık ekipleri ve itfaiye sevk edildi. Ama onlar olay yerine ulaştığında, her şey için çok geçti. Kurtarmak isteyen genç, ne yazık ki kendi hayatını kaybetmişti. Arkadaşı ise son anda yetişen yardımlarla kurtarılabildi. Hastaneye kaldırılan gencin hayati tehlikesi bulunmuyor, ama yaşadığı psikolojik travmanın izleri uzun süre silinmeyecek gibi.
Acı Bir Tesadüf mü, Yoksa Kaderin Cilvesi mi?
Olayla ilgili en düşündürücü detaylardan biri, hayatını kaybeden gencin aslında çok iyi bir yüzücü olmamasıydı. Buna rağmen hiç tereddüt etmeden arkadaşına yardım etmek için kendini suya atmıştı. Belki de o an düşünecek zaman yoktu. Belki de dostluk, işte tam da böyle anlarda kendini gösteriyordu.
Sahil güvenlik ekipleri, bölgedeki akıntılar konusunda vatandaşları uyarmaya devam ediyor. Ama bazen uyarılar yetmiyor. İnsan, doğanın gücünü hafife almanın bedelini ne yazık ki çok ağır ödeyebiliyor.
Bu acı olay, aslında hepimizin ders çıkarması gereken bir trajedi. Deniz keyfinin bir anda kabusa dönüşebileceğini bir kez daha hatırlattı. Arkadaşlığın, fedakarlığın ve hayatın kıymetini düşünmemiz için acı bir vesile oldu.
