Dün akşamüstü Arnavutköy sahillerinde tuhaf bir manzara yaşandı. Sanki deniz nefesini tutmuş, geri çekilmişti. İnsanlar şaşkın, bir o kadar da endişeliydi. Kimi cep telefonlarıyla bu anı kaydederken, kimi de olacakları sezer gibiydi.
Ortalıkta garip bir sessizlik vardı - tuhaf bir şekilde sakin, neredeyse ürkütücü derecede dingin. Deniz normalde olması gereken seviyenin hayli altına inmiş, adeta gizemli bir güç tarafından geri çekilmiş gibiydi. Balıkçılar ise tekneyle açılmak yerine, yürüyerek metrelerce ilerleyebiliyorlardı.
Doğanın Uyarısı mı?
Uzmanlar bu durumu şöyle açıklıyor: Deniz çekilmesi aslında bildiğimiz bir doğa olayı. Fakat bu seferki farklıydı - daha belirgin, daha dikkat çekici. Jeologlar, deniz seviyesindeki bu ani değişikliklerin bazen yer altı hareketleriyle bağlantılı olabileceğini söylüyorlar.
Ve işte asıl çarpıcı olan: Denizin bu şekilde çekilmesinden sadece saatler sonra, 3.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Tesadüf mü? Belki de. Ama bölge sakinleri için bu durum oldukça anlamlıydı.
Bölge Halkının Tepkisi
"Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim," diyor sahildeki balıkçılardan biri. "Deniz adeta içine çekildi, sonra da o sarsıntı... İnsan ister istemez düşünüyor."
Bir diğer sakın ise şaşkınlığını şu sözlerle ifade ediyor: "Sosyal medyada paylaşılan videolar kısa sürede yayıldı. Herkes aynı soruyu soruyordu: Bu bir işaret mi?"
Yetkililer ise vatandaşları sakin olmaya çağırıyor. Deniz çekilmelerinin her zaman deprem habercisi olmadığını, bunun çeşitli meteorolojik ve oşinografik faktörlerden kaynaklanabileceğini belirtiyorlar. Yine de - itiraf etmeliyim - bu tür olaylar insanda ister istemez bir tedirginlik yaratıyor.
Peki Bu Ne Anlama Geliyor?
Aslında deniz çekilmeleri gelgit olaylarının doğal bir parçası. Ancak normalin dışında gerçekleştiğinde dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu tür olayları izlemeye devam ettiklerini, ancak her deniz çekilmesinin depremle sonuçlanmayacağını özellikle vurguluyorlar.
Bölge sakinleri ise ikiye bölünmüş durumda: Kimi bunun sadece doğal bir olay olduğunu düşünürken, kimi de "içinde bir his" olduğunu söylüyor. İnsan psikolojisi işte - belirsizlik karşısında hepimiz farklı tepkiler veriyoruz.
Sonuç olarak, Arnavutköy'de yaşanan bu olay hem doğanın gücünü hem de ne kadar az şey bildiğimizi bir kez daha hatırlattı. Belki de asıl önemli olan, bu tür doğa olaylarını takip ederken bilimsel verilere dayanmak ve gereksiz paniğe kapılmamak.