Hani derler ya, hayat bazen insana oyunlar oynar diye. İşte o oyunlardan biri, Samsun'un Canik ilçesinde acı bir tabloyla sahnelendi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve yürekleri burkan bir av kazası, bir ailenin hayatını bir anda altüst etti.
Olay, Canik ilçesine bağlı Gürgenli köyü yakınlarındaki bir av sahasında meydana geldi. Babasıyla birlikte ördek avına çıkan genç, kimsenin tahmin edemeyeceği bir trajediyle karşı karşıya kalacaktı. Hava kararmaya başlarken, av tüfeklerinin sesleri ormanın sessizliğini yırtıyordu.
Kaderin Acı Darbesi
İşte o an... Tam da havanın alacakaranlığa büründüğü, gözlerin yanılmaya müsait olduğu bir anda talihsiz bir yanlış anlama yaşandı. Baba, hareket eden bir siluet gördüğünü düşünerek tetiğe bastı. Ateşlenen mermi, hiç beklenmedik bir hedefi buldu: kendi oğlunu.
Ortalığı bir anda çığlıklar kapladı. "Aman tanrım, ne yaptım ben!" diye haykıran babanın feryadı, ormanın derinliklerinde yankılandı. Genç avcı, olay yerinde hayatını kaybetti - hem de en güvendiği insanın elinden.
Acı Gerçekle Yüzleşme
Jandarma ekipleri olay yerine hızla intikal etti. Gördükleri manzara karşısında şoke oldular. Babası, oğlunun cansız bedeni başında çaresizce ağlıyordu. İnanmak istemiyordu, reddediyordu gerçeği. "Bu bir rüya olsun, lütfen bir rüya olsun" diye mırıldanıp duruyordu.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı tabii ki. İfadeler alındı, deliller toplandı. Ama ne fayda? Geriye, bir babanın asla silinmeyecek acısı ve bir ailenin paramparça olmuş hayalleri kaldı.
Bu trajik olay, avcılıkta güvenlik kurallarına uymanın ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle alacakaranlık saatlerinde, görüş mesafesinin azaldığı anlarda ekstra dikkat gerekiyor. Yanlış hedef seçimleri, böyle geri dönüşü olmayan acılara yol açabiliyor maalesef.
Şimdi o köyde, bir evde sönmüş bir ocak var. Bir baba, kendi eliyle yaktığı ateşle yüreği dağlanıyor. Ve bizlere düşen, bu acı olaydan ders çıkararak benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için elimizden geleni yapmak.