Balıkesir Depreminde Son Dakika: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan Kritik Açıklamalar Geldi!
Balıkesir Depreminde Yılmaz'dan Açıklama

Hani derler ya, "yerin dibine geçmek" diye... Balıkesir'de hissedilen o sarsıntı, tam da böyle bir andı adeta. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, işte bu kritik durum karşısında kameraların karşısına geçerek önemli detayları paylaştı.

Şöyle bir düşünün: Akşamın o sessiz saatlerinde ansızın gelen o sarsıntı... İnsanın içini ürpertiyor değil mi? Yılmaz'ın açıklamaları ise tam da bu noktada devreye giriyor.

Depremin Soğuk Yüzü ve Sıcak Müdahale

"Rakamlara boğulmayalım" diyor insan bazen ama şu istatistikler oldukça çarpıcı: 4.1 büyüklüğünde bir deprem ve sadece 6.3 kilometrelik bir derinlik. Aslında yüzeyin hemen altında patlayan bir enerji bombası gibi düşünebilirsiniz bunu.

Yılmaz'ın üzerine basa basa vurguladığı şey -ki bence çok doğru bir nokta- AFAD'ın anında devreye girmesiydi. Şu an için can kaybı olmaması gerçekten iç rahatlatıcı, ne dersiniz?

Peki Ya Sonrası?

İşin ilginç tarafı, depremin hemen ardından başlayan o koşturmaca... AFAD ekipleri sahada adeta bir karınca gibi çalışıyor. Binaları kontrol ediyorlar, vatandaşlarla tek tek ilgileniyorlar. Yılmaz'ın dediği gibi, "Her taşın altına bakıyoruz" neredeyse.

Şu anda bölgede -inanması güç belki- ama 225 personel seferber olmuş durumda. 43 aracın sahada olduğunu duymak bile aslında devletin bu işe verdiği önemi gösteriyor.

Ve işte o altın cümle: "Vatandaşlarımızın can güvenliği her şeyden önemli." Kulağa biraz klişe geliyor olabilir ama böyle zamanlarda gerçekten de en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu güven hissi.

Gece Yarısı Operasyonu

Gecenin bir yarısı, insanların uykudan uyandığı o kritik anda bile ekiplerin sahada olması takdire şayan doğrusu. Yılmaz'ın ifadesiyle, "Gerekirse sabaha kadar çalışacağız" sözü aslında her şeyi özetliyor.

Deprem bölgelerinde yaşayanlar bilir -o ilk sarsıntıdan sonraki dakikalar altın değerindedir. Neyse ki bu sefer sistemler işlemiş gibi görünüyor.

Sonuç olarak? Balıkesir sallandı, ama devlet ayakta. Vatandaşlar tedirgin ama en azından yalnız olmadıklarını biliyorlar. Geriye kalan ise -her deprem sonrası olduğu gibi- o küçük ama anlamlı dua: Bir daha olmasın...