Hani derler ya, 'yerin dibine geçmek' diye... Öyle bir his bu. Pazartesi akşamı, tam da günün yorgunluğunu atmaya çalışırken Balıkesir'de toprak adeta homurdandı. Saatler 19:36'yı gösterdiğinde, yerin 7.2 kilometre derinliğinden gelen bir sarsıntı, bölge sakinlerine hafif ama belirgin bir 'Ben buradayım!' mesajı verdi.
AFAD'ın rakamlarına göre 3.0 büyüklüğündeki bu yer sarsıntısı -ki Kandilli de aynı fikirde- ciddi hasara yol açacak düzeyde değildi elbette. Ama şunu unutmayalım: Küçük depremler, büyüklerin habercisi olabilir mi? Uzmanlar bu konuda ikiye ayrılıyor ama vatandaşın içine düşen o küçük korku damlası, işte asıl mesele o.
Bölge Halkı: 'Hafifçe Sallandık Ama Tedirgin Olduk'
O akşam televizyon karşısında çayını yudumlayan Balıkesirliler, bir anlıkna sandalyelerinde hafifçe sallandıklarını hissettiler. 'Acaba ben mi öyle sandım?' diye düşünenler oldu, komşusuna koşanlar... Sosyal medya zaten çabucak alev aldı. 'Deprem oldu mu?' soruları, 'Evet oldu!' cevaplarıyla buluştu.
Aslında Marmara'nın bu güzel şehri deprem riski altında olan bölgelerimizden biri. Jeolojik olarak aktif bir hat üzerinde bulunuyor - bu gerçeği ne yazık ki her küçük sarsıntıda hatırlıyoruz.
Peki Ya Sonrası?
AFAD'ın açıklamasına göre can ve mal kaybı bildirilmedi. Bu iyi haber tabii. Ama şu var ki, her deprem -ne kadar küçük olursa olsun- bize acı bir gerçeği hatırlatıyor: Deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür.
- Deprem çantamız hazır mı?
- Ailece buluşma noktamızı biliyor muyuz?
- Evin güvenli yerlerinin neresi olduğundan emin miyiz?
Bu sorular, küçük sarsıntıların ardından aklımıza gelmeli aslında. Belki de o 10 saniyelik sallantı, bu hazırlıkları gözden geçirmemiz için bir fırsattı.
Kandilli Rasathanesi ve AFAD'ın online deprem listeleri, anlık veri akışı sağlıyor. Takip etmekte fayda var - ne de olsa bilgi, güven demek. Unutmayalım, bu topraklar deprem ülkesi ve bu gerçekle yaşamayı öğrenmek zorundayız.
