Gönen'de yerel saatle 08:27'de hafif ama hissedilir bir sarsıntı... O anları yaşayanlar için tipik bir sabahın rutini bir anda yerini tedirgin edici bir sessizliğe bıraktı. Sanki yerin derinliklerinden gelen bir uğultuyla başlayan o birkaç saniye, aslında ne kadar çok şeyi değiştirebileceğini bir kez daha hatırlattı hepimize.
AFAD'ın resmi verilerine göre, merkez üssü Balıkesir'in Gönen ilçesi olan deprem 4.1 büyüklüğünde kaydedildi. Derinliği ise tam 7.01 kilometre olarak ölçüldü. Kandilli Rasathanesi ise -her zamanki gibi- biraz daha farklı bir rakam açıkladı: 4.2. Aradaki o küçük fark bile aslında deprem ölçümlerindeki hassasiyetin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor, değil mi?
Bölge Halkının Tepkisi ve Yetkililerden Açıklamalar
Öyle büyük bir panik yaşanmadı aslında - en azından şimdilik. Hafif bir sallantı, camlarda tıkırtılar ve hemen ardından telefonlara düşen bildirimler... Modern çağın deprem anı işte böyle bir şey. Sosyal medyada ise durum tabii ki daha farklı. #BalıkesirDeprem etiketiyle paylaşılan onlarca tweet, aslında insanların ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gösterdi.
AFAD yetkilileri yaptıkları ilk değerlendirmede can ve mal kaybı olmadığını açıkladı. Ama şunu da eklemeden geçemiyorlar: "Bölgedeki artçı sarsıntılar için vatandaşlarımızın dikkatli olması gerekiyor." Zaten deprem sonrası en çok korkulan da bu değil mi? Asıl büyük sarsıntının ardından gelen o küçük ama insanın içini kemiren sarsıntılar...
Peki Ya Sonrası? Deprem Bölgelerinde Alınması Gereken Önlemler
Uzmanlar -her seferinde- aynı şeyi söylüyor aslında: "Deprem değil, bina öldürür." Peki ya bu küçük sarsıntılar? Onlar aslında büyük bir depremin habercisi mi? Kandilli'den bir jeologla yaptığım görüşmede şunu söylemişti: "Küçük depremler enerji boşalımı sağlar, bu aslında iyi bir şeydir." Ama içimiz rahat etmiyor, hak verirsiniz.
Bölge halkına tavsiyemiz şu: Eğer evlerinizde hafif de olsa çatlaklar oluştuysa mutlaka yetkililere bildirin. Unutmayın, bugünün küçük çatlağı yarının büyük acısı olmasın.
Deprem çantası hazır mı? Cep telefonlarınızın şarjı yeterli mi? Aile içinde buluşma noktanızı biliyor musunuz? Bu soruları kendimize sormak bile aslında ne kadar hazırlıklı olduğumuzu -ya da olmadığımızı- gösteriyor.
