Gece 02.27'yi gösteriyordu. Sındırgı'da her yer sessizdi, insanlar derin uykudaydı. Ta ki yerin altından gelen o tanıdık -ama bir o kadar da ürpertici- uğultuya kadar.
Birdenbire... Her şey sallanmaya başladı. 4.1 büyüklüğünde -ki bu hiç de küçümsenecek bir rakam değil- deprem, ilçeyi adeta silkelercesine uyandırdı.
O Anlar Kamerada
Genç adamın odasındaki güvenlik kamerası, aslında güvenlik için konmuştu. Ama o gece çok daha farklı bir şeyi kaydetti: Saf paniği.
Kamera görüntüleri -gerçekten insanın tüylerini diken diken ediyor- genç adamın yatağında aniden doğrulduğunu gösteriyor. Bir an tereddüt... Sonra hızla yatağın kenarına atlıyor. Işığı yakmaya çalışıyor ama sanki zaman yavaşlamış gibi. O saniyeler, belki de hayatının en uzun saniyeleriydi.
"Allah'ım!" diye mırıldandığı duyuluyor -sesi titriyor, yüz ifadesi ise tam bir şaşkınlık ve korku karışımı.
Bölge Halkı Sokaklara Döküldü
Depremin merkez üssü Sındırgı'ya bağlı Gölcük köyü yakınlarıydı. 5.04 kilometre derinlikte meydana gelen sarsıntı, bölgede ciddi bir paniğe yol açtı.
İnsanlar pijamalarıyla, terlikleriyle -hatta bazıları sadece bornozlarıyla- sokaklara fırladı. Soğuk gece havasi kimseyi içeride tutamamıştı. Zaten depremde en korkuncu da bu ya, gecenin bir yarısı böyle aniden yakalanmak.
Telefonlar çalmaya başladı. "Siz de hissettiniz mi?", "Herkes iyi mi?" soruları havada uçuşuyordu.
AFAD Hızla Devreye Girdi
AFAD ekipleri adeta gece kuşu gibi çalışıyor. Depremden hemen sonra harekete geçtiler. Bölgede incelemeler yapıldı, hasar kontrol ekipleri sahaya indi.
Şu ana kadar gelen bilgilere göre -Allah'a şükür- ciddi bir hasar veya can kaybı yok. Ama o geceyi yaşayanlar için asıl yara psikolojikte. O genç adam mesela... Kaç gece uyuyabilecek acaba deliksiz?
Uzmanlar zaten sürekli söylüyor: Türkiye bir deprem ülkesi ve her an hazırlıklı olmalıyız. Ama teoriyle pratik arasında dağlar kadar fark var. Gecenin bir yarısı yatağından fırlayınca insan bütün teorileri unutuyor.
Bu arada -söylemeden geçmeyelim- Kandilli Rasathanesi de depremi 4.3 büyüklüğünde ölçtü. Küçük bir fark belki, ama asıl önemli olan şu: Bu depremler bize bir şeyleri hatırlatıyor. Unutmamamız gerekenleri...