O gece, saatler 02:47'yi gösterirken Balıkesir'de birdenbire yerin dibinden gelen bir uğultuyla uyandı herkes. Aslında küçük bir sarsıntıydı - 4.1 büyüklüğünde - ama Marmara Denizi'nin derinliklerinden gelen bu davetsiz misafir, insanların yüreğine korku salmayı başardı.
Manyas ilçesinin 8.3 kilometre derinliğinde patlak veren bu sismik olay, sadece Balıkesir'le sınırlı kalmadı. Komşu iller de bu gece yarısı ziyaretinden nasibini aldı. İstanbul'da bazı semtlerde, İzmir'de ve Bursa'da oturanlar, "Acaba rüya mı görüyorum?" dedirten o tanıdık sallantıyı hissettiler.
"Saniyeler Sonsuz Gibi Geldi"
AFAD'ın verilerine göre depremin merkez üssü Manyas'tı evet, ama etkisi sınır tanımadı. Sosyal medyada bir anda deprem konuşulmaya başlandı. Twitter'da İzmir'den bir kullanıcı, "Bir an olduğu yerde kalakaldım" derken, Bursa'dan başka biri "Saniyeler sanki sonsuzmuş gibi geldi" diye yazdı.
İşin ilginç yanı, bu küçük depremin bu kadar geniş bir alanda hissedilmesi. Uzmanlar zaten sık sık uyarıyor: Marmara'da her an büyük bir deprem olabilir. Bu küçük sarsıntılar belki de doğanın bize gönderdiği birer hatırlatma mektubu.
Peki Ya Sonrası?
Şimdilik AFAD'tan gelen resmi açıklamaya göre can veya mal kaybı yok. Ama o gece yarısı yaşanan panik, aslında hepimizin depreme ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Deprem çantamız hazır mı? Acil durum planımız var mı? Komşularımızla iletişim halinde miyiz?
Bu küçük sarsıntı belki de büyük bir uyarıydı. Unutmayalım ki deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür. Umarım bir daha böyle gece yarısı sürprizleri yaşamayız - ama yaşarsak da hazırlıklı olalım.
