Dün gece yatağa yattığımda, pencereden gelen rüzgarın sesiyle uyandım. Tam da bu sırada aklıma geldi - biz uyurken yerin altında neler oluyor acaba? İşte bu sorunun cevabı, jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz'den geldi ve hiç de iç açıcı değil.
Batı Anadolu'da son günlerde adeta bir deprem fırtınası yaşanıyor. Küçük, orta, hatta bazen insanı tedirgin edecek büyüklükte sarsıntılar... Prof. Tüysüz diyor ki: "Bu fırtına daha yeni başladı, devamı gelecek."
Yerin Dibi Hiç Bu Kadar Hareketli Olmamıştı
Şöyle bir düşünün - Ege'nin incisi İzmir'den Balıkesir'e, Manisa'dan Aydın'a kadar uzanan geniş bir coğrafya... Bu bölge adeta canlı bir organizma gibi sürekli hareket halinde. Prof. Tüysüz'ün ifadesiyle, "Bölgedeki fay hatları bir insanın nabzı gibi atıyor ve bu atışlar son günlerde iyice hızlandı."
Aslında bu durum beni şaşırtmadı desem yalan olur. Çünkü uzman isim daha önce de uyarmıştı - "Batı Anadolu, deprem üretme potansiyeli yüksek bir bölge" demişti. Şimdi ise bu potansiyelin gerçeğe dönüştüğünü görüyoruz.
Peki Ne Yapmalıyız?
Burada durup kendime soruyorum: Biz gerçekten hazır mıyız? Cevap maalesef hayır. Prof. Tüysüz'ün de altını çizdiği gibi, deprem değil hazırlıksız olmak öldürüyor.
- Öncelikle şunu kabul edelim - deprem bu coğrafyanın bir gerçeği
- Binalarımızın sağlamlığını kontrol ettirmek artık lüks değil, zorunluluk
- Acil durum çantaları hazır olmalı - su, yiyecek, ilaç, önemli evraklar...
- Ailece deprem tatbikatı yapmak çocuk oyuncağı değil, hayat kurtarıcı
Profesörün bir sözü var ki, üzerinde uzun uzun düşünmemiz gerekiyor: "Depremler bizim kaderimiz değil, ama hazırlıksız yakalanmak gerçek bir facia."
Uzman Gözüyle Son Durum
Şu an Batı Anadolu'da olanları normal sismik aktiviteden farklı kılan ne? Prof. Tüysüz bunu şöyle açıklıyor: Aktivite sadece bir fay hattında değil, bölgedeki birden fazla fay sisteminde aynı anda artış gösteriyor. Bu da aslında durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Dün Manisa'da, bugün İzmir'de, yarın Balıkesir'de... Sanki bir domino taşı etkisi var gibi. Uzmanlar bu durumu "deprem fırtınası" olarak adlandırıyor - ve bu fırtına şimdilik dinmeye niyetli görünmüyor.
Sonuç olarak, Prof. Tüysüz'ün uyarıları boşuna değil. Batı Anadolu'da yaşayan herkesin bu gerçeği kabul etmesi ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Unutmayalım - depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız, çünkü o bizimle yaşamaya devam edecek.
