Gözlerinin içi gülen, belki de daha dün gibiydi okulunun bahçesinde koşuşturduğu anlar. Küçük Berra'nın hikayesi, hepimizin yüreğini burkan o korkunç havuz kazasıyla bambaşka bir hal aldı. İzmir'in sıcak bir gününde, ailesinin güvenle emanet ettiği anaokulunda yaşananlar, adeta bir kabusa dönüştü.
O gün havuzda geçirdiği boğulma tehlikesi -ne yazık ki- geri dönüşü olmayan bir yolculuğun başlangıcı oldu. İnsan düşünmeden edemiyor: "Acaba neler yaşadı o minik yürek?" Hastaneye kaldırıldığında doktorların tüm çabalarına rağmen, küçük bedeni dayanamadı bu ağır travmaya.
Yetkililer Harekete Geçti
Olayın ardından İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü derhal inceleme başlattı. Yapılan denetimlerde -söylenenlere göre- ciddi güvenlik eksiklikleri tespit edildi. Şöyle bir düşününce, insanın içi acıyor: Havuz başında yeterli gözetmen var mıydı? Acil durum protokolleri hazır mıydı? Bunlar cevabını arayan sorulardan sadece birkaçı.
Milli Eğitim yetkililerinin yaptığı açıklamada, "öğrenci sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atacak durumlar tespit edildiği" vurgulandı. Veliler arasında ise durum tam anlamıyla şok etkisi yarattı. Kimi "Bir daha çocuğumu nasıl emanet ederim?" diye sorarken, kimi de "Bu acı hiç dinmeyecek" diye fısıldıyordu.
Alınan Karar ve Tepkiler
İzmir Valiliği'nden gelen karar netti: Anaokulunun faaliyeti geçici olarak durduruldu. Bu karar, bir anlamda diğer eğitim kurumlarına da gözdağı niteliğinde aslında. Güvenlik önlemlerinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize.
Mahalle sakinlerinden biri, "Bu okul yıllardır buradaydı, hiç böyle bir şey beklenmezdi" derken, bir başkası "Artık her okulun havuzunu iki kez kontrol edeceğiz" diye ekliyordu. Toplumun bu konudaki hassasiyeti, maalesef acı bir tecrübeyle bir kat daha arttı.
Küçük Berra'nın ailesine başsağlığı diliyoruz. Bu trajik olay, hepimize çocuklarımızın güvenliği konusunda ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Umarım benzer acılar bir daha yaşanmaz ve tüm eğitim kurumları gerekli önlemleri en üst düzeyde alır.
