Hani derler ya, deniz hiç tahmin edilmez diye... Bodrum'da dün akşamüstü tam da bu sözün hakkını veren bir olay yaşandı. Gündoğan Mahallesi açıklarında, masmavi suların aniden kabusa dönüştüğü o anları yaşayanlar, hayatlarının korkusunu atlatıyor.
Birdenbire kopan fırtına -sanki biri düğmeye basmış gibi- her şeyi altüst etti. Rüzgarın şiddeti öyle arttı ki, adeta bir yaprak gibi sürüklenen tekne, kaptanın tüm çabalarına rağmen kayalıklara doğru sürüklendi. O çarpma anını anlatmak gerçekten zor - metalin kayaya sürtünme sesi, dalgaların gürültüsüne karıştı.
Panik Anları ve Hızlı Müdahale
İşte o kritik anda devreye Sahil Güvenlik ekipleri girdi. Haberi alır almaz -neredeyse ışık hızıyla diyebilirim- olay yerine ulaştılar. Gördükleri manzara içler acısıydı: Tekne adeta parçalanmak üzereydi ve içindeki dört kişi panik içinde yardım bekliyordu.
Yaralıların durumu ciddi miydi? Neyse ki hayati tehlike yoktu ama hepsinde çeşitli yaralanmalar oluşmuştu. Sahil Güvenlik'in o soğukkanlı müdahalesi gerçekten takdire şayan - her saniyenin önemli olduğu o anlarda mükemmel bir ekip çalışması sergilediler.
Sonrası ve Şans Faktörü
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaralıları hemen Bodrum Devlet Hastanesi'ne sevk etti. Hastane yetkililerinden aldığım bilgiye göre, dört yaralı da genel durumu stabil olan ve tedavileri devam eden kişiler. Şans eseri -belki de tedbirli davrandıkları için- hayati tehlike atlatılmış görünüyor.
Peki bu kaza bize ne öğretti? Denizin ne zaman ne yapacağı hiç belli olmaz. Bir anda çıkan fırtınalar, en tecrübeli denizcileri bile zor durumda bırakabilir. Uzmanların sürekli uyardığı gibi, hava durumu tahminlerini ciddiye almak ve gerekli önlemleri erkenden almak şart.
Bodrum'da yaşanan bu üzücü olay, aslında hepimiz için bir uyarı niteliğinde. Deniz keyfinin bir anda kabusa dönüşmemesi için -lütfen- meteoroloji uyarılarını dikkate alalım. Can yeleği takmak gibi basit önlemleri asla ihmal etmeyelim. Unutmayın, denizde güvenlik her şeyden önce gelir.