Canlı Yayında Deprem! Sunucunun Panik Anları Kameraya Böyle Yansıdı
Canlı Yayında Deprem: Sunucu Panik Anları

O an her şey normal görünüyordu. Habertürk ekranlarında düzenli yayın akışı devam ederken, birdenbire her şey altüst oldu. Sunucu Görkem Tatar sohbet havasında konuşuyordu ki -işte o anda- odadaki her şey sallanmaya başladı.

"Bir sarsıntı var!" diye bağırdı Tatar, sesindeki şaşkınlık ve endişe her halinden belli oluyordu. Kamera titriyor, stüdyodaki ışıklar sallanıyordu. O anları yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki, televizyonculuk hayatında böyle anlar nadiren yaşanır.

Soğukkanlılığını Koruma Çabası

Tatar'ın profesyonelliği hemen devreye girdi. "Bir deprem mi var?" diye sordu, kendi kendine bile konuşur gibiydi. Stüdyodaki diğer çalışanların sesleri duyuluyor, bir koşuşturmaca başlıyordu. İnsanın içinden "Acaba kaçmalı mıyım?" diye geçirmediği anlar değildi bunlar.

Kameraman Eren Yılmaz'ın soğukkanlılığı takdire şayandı. Yayını kesmek yerine, o panik anlarını kaydetmeye devam etti. Belki de izleyicilere depremin gerçek yüzünü göstermenin önemini biliyordu. Yılmaz, "Evet deprem oluyor" diyerek durumu teyit etti, sesi sakin ama yüz ifadesi endişeliydi.

Stüdyoda Yaşanan Kaos

O sırada stüdyoda neler oluyordu dersiniz? Görkem Tatar masasına tutunmuş, etrafa şaşkın şaşkın bakınıyordu. "Ciddi bir deprem oluyor galiba" dediği anda, sesindeki titreme her şeyi anlatıyordu aslında. İnsan böyle anlarda ne yapacağını bilemiyor doğrusu.

  • Işıklar sallanıyor
  • Kamera sarsılıyor
  • Stüdyo ekipmanları yerinden oynuyor
  • Çalışanların endişeli sesleri

Tüm bu kaosun ortasında, yayın devam ediyordu. Tatar'ın "Yayını keselim mi?" sorusu, aslında herkesin aklından geçeni soruyordu. Kameraman Yılmaz'ın "Hayır, devam edelim" cevabı ise mesleki sorumluluğun en üst düzeyde olduğunu gösteriyordu.

Profesyonellik ve İnsani İçgüdüler Arasında

Bu tür anlarda insan iki düşünce arasında kalıyor: Bir yanda mesleki sorumluluk, diğer yanda kendi güvenliği. Görkem Tatar bu ikilemi yaşarken, "Dışarı çıkalım mı?" diye sorduğunda aslında hepimizin hissettiği içgüdüyü dile getiriyordu.

Kameramanın "Evet" cevabı üzerine stüdyodan ayrılmaları... İşte tam da bu noktada insan "Acaba doğru mu yapıyorlar?" diye düşünmeden edemiyor. Ama kim onları suçlayabilir ki? Deprem anında herkesin ilk düşüncesi kendi güvenliğidir çünkü.

Sonrasında yayın kesildi ve o anların görüntüleri sosyal medyada hızla yayılmaya başladı. İzleyenler için sıradan bir yayın aniden gerilim dolu bir ana dönüşmüştü. Bu tür anlar bize şunu hatırlatıyor: Deprem, Türkiye'nin bir gerçeği ve her an hazırlıklı olmalıyız.