Hani derler ya, "en güvendiğin dal seni yarı yolda bırakır" diye... İşte o söz, Sivas'ın Gölova ilçesine bağlı Yılbız köyünde acı bir gerçeğe dönüştü. Geçimini topraktan sağlayanların o bildik, o rutin mesaisi, bir anda trajediye dönüşüverdi.
68 yaşındaki Hacı Yusuf Göl -köylülerin sevdiği, saydığı eski muhtar- pazara götürmek üzere cevizlerini topluyordu. Tıpkı her sonbaharda yaptığı gibi. Ama o gün, o saat, her şey ters gidecekti.
Düşüş Anı ve Sonrasında Yaşananlar
Birdenbire! Ağacın tepesinden gelen çıtırtı ve ardından gelen ağır düşüş sesi... Yusuf amca, üzerinde çalıştığı dalın ansızın kırılmasıyla yere çakılıvermişti. Belki de o dal, yıllardır onu taşıyan o sadık dostu, nihayet yorulmuştu.
Olayı gören veya sesi duyan komşular hemen yardımına koştu. Kimi telefona sarıldı, kimi başına üşüştü. Ancak yapılan ilk müdahaleler ne yazık ki yetersiz kaldı. Yusuf amcanın durumu kritikti.
Yoğun Çabalar Sonuç Vermedi
112 Acil Servis ekipleri olay yerine intikal ettiğinde, her şey için çok geç olmuştu adeta. Yapılan tüm müdahalelere rağmen -o yoğun, o umut dolu çabalara rağmen- Hacı Yusuf Göl'ü hayata döndürmek mümkün olmadı. Doktorların son sözü ağır geldi: "Vefat etmiş."
Köy halkı ise şoktaydı. Daha dün lafladıkları, çayını içtikleri muhtar amcalarını bir daha göremeyeceklerdi. O eski muhtar ki, köyün her derdine koşan, herkesin güvendiği bir isimdi.
Cenaze ve Arkasında Kalanlar
Cenazesi, doğduğu topraklara -Yılbız Köyü Mezarlığı'na- defnedildi. Tabutu taşırken omuzların ağırlığı sadece fiziksel değildi. Gölova'da bir bilge daha toprağa verilmişti. Arkasında ise bir ömürlük anılar ve sevenlerini bırakarak...
Böyle anlarda insan düşünmeden edemiyor: Hayat ne kadar kırılgan aslında. Bir dalın kırılmasıyla başlayan bir son, bir köyü yasa boğabiliyor. Tarımla uğraşanların ne denli zorlu şartlarda çalıştığını bir kez daha hatırlatan bu acı olay, hepimize iş güvenliğinin önemini bir kez daha fısıldıyor adeta.
