Denizli'de bugün yaşananlar, adeta gerilim filmlerinden fırlamış bir sahne gibiydi. Acıbey'deki bir maden ocağında aniden her şey alt üst oldu. Saatler 11:00'i gösterdiğinde, beklenmedik bir göçük iki işçiyi metrelerce toprağın altına hapsetti.
O an orada olanların anlattıklarına göre, önce uğultu gibi bir ses duyulmuş. Sonra... Sonrası toz duman. Her şey birkaç saniye içinde olup bitmiş.
Yürekleri Ağızlara Getiren Üç Saat
AFAD ekipleri olay yerine vardığında manzara içler acısıymış. Dakikaların saatler gibi geçtiği o zorlu bekleyişte, herkes nefesini tutmuş, dualar okumuş. Ben olsam ne yapardım diye düşünmeden edemiyor insan.
Kurtarma çalışmaları tam bir seferberlik halinde yürütülmüş. İtfaiye ekipleri, AFAD görevlileri, madenciler... Hepsi tek yürek olmuş. Adeta zamanla yarışıyorlarmış.
O An: Kurtuluş!
Saat 14:00 civarıydı ki, umut dolu bir çığlık yükseldi enkazın arasından. İlk işçiye ulaşılmıştı! Yaralı olmasına rağmen hayattaydı - Allah'tan başka şükür yok.
İkinci işçinin kurtarılması ise neredeyse bir saat daha sürmüş. Ambulanslar hazır bekliyor, her an her şey olabilirmiş gibi tetikteler. Sonunda o da çıkarıldığında, oradakilerin sevinci görülmeye değermiş.
İki çalışan da Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Doktorların ilk açıklamalarına göre, genel durumları stabil. Şükürler olsun ki, hayati tehlikeleri yok.
Bu olay, iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize. Madencilik zaten zor zanaat - bir de böyle riskler eklenince... Neyse ki bu sefer mutlu sonla bitti.
Keşke bütün iş kazaları böyle bitse. Ama maalesef her zaman böyle olmuyor. Bu vesileyle, tüm madencilerimize güvenli çalışma koşulları diliyorum.
