Gökyüzüne doğru uzanan devasa kule vincin son anlarıydı. Bir anda her şey alt üst oldu desek yeridir. Kontrollü patlatma diye başlayan işlem, tam bir fiyaskoya dönüştü.
Dinamit yerleştirilmişti evet, ama kimse vincin bu kadar 'dramatik' bir şekilde çöküşünü beklemiyordu. Önce o tanıdık 'bum' sesi, ardından metalin inleyerek bükülüşü... İnsan içinden "Aman Allah'ım!" demeden edemiyor.
Görüntüler Donduracak Cinsten
O anları izleyenlerin nefesleri kesildi adeta. Kule vinç önce hafifçe sallandı, sanki son bir direniş gösteriyor gibiydi. Sonra? Sonrası tam bir enkaz yığını.
Metal çerçeve yavaş yavaş -ama kaçınılmaz bir şekilde- çöktü. Sanki zaman yavaşlamıştı o saniyelerde. Her şey toz bulutunun içinde kaybolup gitti.
İş Güvenliği Sorgulanır
Bu tür operasyonların ne kadar riskli olduğunu hepimiz biliyoruz aslında. Ama görünen o ki, hesaplamalarda bir terslik var. Belki de rüzgarın oyunu, kim bilir?
Şans eseri, olayda can kaybı yaşanmadı. Fakat bu, benzer durumların her zaman bu kadar 'şanslı' biteceği anlamına gelmiyor. İşte asıl düşündürücü olan da bu.
Patlatma uzmanları genellikle her detayı hesaplar ama bazen doğa kendi kurallarını dayatıverir. Bu sefer de öyle oldu herhalde.
Ortalık sütliman olunca geriye sadece o etkileyici -ve bir o kadar da ürkütücü- görüntüler kaldı. Sosyal medyada hızla yayılan bu görüntüler, aslında hepimize önemli bir ders veriyor: Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, doğanın gücü her zaman bir adım önde.
