Her şey sıradan bir pazar günü başladı aslında. Muğla'nın o eşsiz doğasında biraz temiz hava almak, belki de günlük koşturmadan uzaklaşmak isteyen bir vatandaş, kim bilir kaçıncı kez çıktığı doğa yürüyüşünün bu kadar maceralı geçeceğini tahmin edemezdi.
İşte o anlar - saatler ilerledikçe fark etti ki, bildiği yollardan çok uzaklara gelmişti. Etraf giderek kararıyor, ağaçların arasında kaybolmuş gibi hissediyordu. Telefonunun şarjı da tükenmek üzereydi - tam bir kabus!
Panik Anları ve Kurtarma Çalışmaları
Ailesi, sevdikleri akşam saatlerinde dönmeyince hemen alarm verdi. Jandarma ekipleri, AFAD görevlileri - kısacası tüm yetkililer seferber oldu. Karanlıkta, ellerinde fenerlerle zorlu arazide ilerlemeye başladılar.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Doğa gerçekten güzel ama bir o kadar da acımasız olabiliyor. İnsan kendini kaybolmuş hissettiğinde, o anki psikolojiyi tarif etmek çok zor.
Mutlu Son
Neyse ki bu hikaye iyi bitti. Saatler süren arama sonucunda, yorgun ve bitkin düşmüş vatandaşımız sağ salim bulundu. Üzerinde sadece hafif yorgunluk ve belki de bir ömür boyu unutamayacağı bir korku vardı.
Bu olay bize şunu bir kez daha hatırlattı: Doğa yürüyüşlerine çıkarken;
- Yanınızda mutlaka şarjı dolu powerbank bulundurun
- Rotanızı önceden belirleyin ve bildirin
- Hava kararmadan dönüş için zaman ayırın
- Temel ihtiyaç malzemelerini (su, yiyecek, ilk yardım) unutmayın
Sonuçta doğayla baş başa kalmak harika bir deneyim ama güvenlik her zaman önceliğimiz olmalı, değil mi?
