O gece her şey normal başlamıştı. Müşteriler masalarında yemeklerini yiyor, sohbet ediyorlardı. Ta ki o an gelene kadar...
Birdenbire, sanki bir aksiyon filminden fırlamışçasına, elektrikli bisikletli bir grup genç restoranın terasına daldı. İnanılır gibi değildi! Müşteriler şok içinde kaldı, tabaklar havada uçuştu, sandalyeler devrildi. Tam bir kaos ortamı yaşandı.
"Hayatımın En Korkunç Anlarıydı"
İşletme sahibi Ahmet Bey, o anları anlatırken hâlâ tedirgin görünüyor. "Daha dün gibi hatırlıyorum" diyor ve ekliyor: "Müşterilerimizin arasına dalmaları saniyeler sürdü. Bir an dünyam başıma yıkıldı sandım. Neyse ki ciddi bir yaralanma olmadı, ama psikolojik olarak hepimiz sarsıldık."
Olayın ardından gençlerin hızla olay yerinden uzaklaştığını belirten işletmeci, "Adeta rüzgar gibi geldiler, kasırga gibi gittiler" ifadelerini kullanıyor.
Güvenlik Önlemleri Artırıldı
Bu olaydan sonra işletme sahibi önlemlerini katlamış. Artık teras girişine bariyerler konulmuş ve güvenlik kameraları yenilenmiş. "Müşterilerimin güvenliği her şeyden önemli" diyor Ahmet Bey, "Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum."
Peki bu tür olaylar nasıl önlenebilir? Uzmanlar, elektrikli araç kullanıcılarının daha dikkatli olması gerektiğini vurguluyor. Özellikle kalabalık alanlarda hız sınırlarına uyulması hayati önem taşıyor.
O gece yaşananlar, aslında hepimiz için bir uyarı niteliğinde. Modern ulaşım araçları hayatımızı kolaylaştırırken, sorumluluklarımızı da arttırıyor. Unutmayalım - güvenlik her zaman lüks değil, zorunluluktur.