Güneydoğu Asya'nın tropikal cenneti Endonezya, pazartesi gününe sert uyandı. Güney Sulawesi bölgesinde aniden bastıran muson yağmurları—sanki gökyüzü delinmiş gibi—her şeyi bir anda sular altında bıraktı. İnsanların 'böylesini hiç görmemiştik' dediği o anlarda, suyun gücüne karşı koymak neredeyse imkansızdı.
Ölü sayısı maalesef 19'a yükseldi. Kimi evinde, kimi aracında, kimi de çalıştığı iş yerinde yakalandı bu amansız felaket. Bir de 10 kayıp var—aileleri için her saniye bir işkenceye dönüşen o 10 isim. Kurtarma ekipleri, çamur ve enkaz yığınları arasında umuda yolculuğu sürdürüyor ama hava koşulları hâlâ zorlu.
İnsanlar Anlatıyor: "Suyun Sesini Duymak Kâbus Gibiydi"
Bölge sakinlerinden biri, “Önce hafif bir gürültüyle başladı, sonra aniden her yer su oldu” diyor. Bir diğeri ise, “Evin içinde bile yüzmek zorunda kaldık, o kadar hızlı yükseldi ki…” ifadelerini kullanıyor. İnsan hikayeleri—her biri—aslında felaketin boyutunu gözler önüne seriyor.
Yetkililer, özellikle Luwu Utara ve Luwu Timur bölgelerinde durumun ciddiyetini vurguluyor. Yollar kapalı, köprüler yıkılmış durumda. Ulaşımın neredeyse imkansız olduğu noktalarda, helikopterlerle ulaştırma yapılıyor; yiyecek, su ve tıbbi malzeme… İnsani yardım çabaları tüm hızıyla sürerken, bölge halkı bir yandan da yeniden hayata tutunmaya çalışıyor.
Peki Ya Sonrası? İklim Değişikliği Yeniden Mi Sorgulatacak?
Aslında bu, Endonezya'nın ilk büyük sel felaketi değil. Ama her seferinde aynı soru geliyor akıllara: İklim değişikliği, bu tür doğa olaylarını daha sık ve daha yıkıcı hale mi getiriyor? Uzmanlar uzun süredir uyarıyor—özellikle ada ülkeleri ve kıyı bölgeleri risk altında.
Şimdilik tüm dikkatler, kayıp yakınlarının acısını dindirmek ve hayatta kalanlara destek olmak üzerine. Ama unutmayalım; doğa bize mesajını verdi—belki de artık kulak vermenin zamanıdır.
