
Gökyüzü aniden karardı, sanki bütün bulutlar Erzurum'un Karaçoban ilçesi üzerinde toplanmıştı. O an her şey o kadar hızlı oldu ki, kimse ne olduğunu anlayamadı. İşte o lanetli cumartesi günü, saatler 16.00'yı gösterirken, hayat iki insan için sonsuza dek değişiverdi.
Mehmet Emin Ö. (45) ve oğlu Mikail Emin Ö. (17) - Allah rahmet eylesin - tarlalarında çalışıyorlardı. Hiçbir şeyden habersiz, gelecekten umutlu... Birden gök gürültüsü ve şimşekler eşliğinde sağanak başladı. Kaçacak zamanları bile olmadı.
O korkunç an: Bir anda düşen yıldırım, baba ile oğula isabet etti. İki can, o anda oracıkta can verdiler. Yardımlarına koşan köylülerin çırpınışları, feryatları duyuluyordu uzaklardan. Ama nafile... Artık her şey için çok geçti.
Köylülerin Çaresiz Çırpınışları
Olay yerine ulaşan köylüler, hemen 112 Acil Servis'i aradılar. İmdat! Yetişin! diye bağırıyorlardı telefonun diğer ucundakilere. Sağlık ekipleri olay yerine hızla intikal etti, ancak yapabilecekleri hiçbir şey yoktu artık. İki cansız bedenle karşılaştılar.
Jandarma ekipleri olay yerinde geniş çaplı inceleme başlattı. Doğal afet kurbanlarıydı onlar. Hiç kimsenin suçu yoktu aslında - sadece talihsizlik, sadece kaderin acımasız bir oyunu.
Acıyla Kavrulan Aile
Şimdi geride kocasını ve oğlunu aynı anda kaybetmenin tarifsiz acısını yaşayan bir eş, bir anne var. Ve tabii ki yakınları... Köy halkı ise şok içinde. Nasıl olur da bir anda iki can birden giderdi?
Cenazeler, otopsi işlemleri için Erzurum Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Defin işlemlerinin, otopsi sonrasında yapılacağı öğrenildi.
Doğa bazen çok acımasız olabiliyor işte. Bir anda hayat alıveriyor insanın sevdiklerini. Geride ise sadece hüzün, acı ve bitmek bilmeyen sorular kalıyor: Neden? Niye onlar?
Bu acı olay, doğanın ne kadar öngörülemez olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize. Özellikle de kırsal kesimde yaşayan vatandaşlarımızın, hava koşullarına karşı çok daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü bazen bir dakika, bir ömre bedel olabiliyor.