Gökçeada dün akşam saatlerinden itibaren adeta sular altında kaldı. Sanki gökyüzü delinmişti ve bütün öfkesini bu küçük adaya boşaltıyordu. Şiddetli sağanak, sadece bir yağmur değil, doğanın insanoğluna verdiği sert bir ders gibiydi.
Öyle ki, ilçe merkezinde cadde ve sokaklar bir anda göle dönüştü. Sular o kadar hızlı yükseldi ki, insanlar ne olduğunu anlayamadı bile. Arabalar yarıya kadar suya gömüldü, dükkanların önündeki mallar sularla birlikte sürüklendi.
Yollar Tamamen Kapandı
Durum o kadar ciddiydi ki, İlçe Jandarma Komutanlığı hemen harekete geçti. Zeytinli ve Tepeköy yollarında meydana gelen heyelanlar yüzünden bu güzergahlar ulaşıma tamamen kapatıldı. Yani, adanın iki önemli noktası birbirinden kopmuştu.
Heyelan diyorum da... Bu kelime hafif kalır aslında. Yamaçlardan inen çamur ve kayalar, yolları adeta yutmuştu. Sanki doğa, "Ben buradayım" diye haykırıyordu.
Kurtarma Ekipleri Saha Da
Jandarma ekipleri, AFK ve itfaiye hemen bölgeye sevk edildi. Bu adamlar gerçekten kahramanlık yapıyor - yağmur altında, çamur içinde, insanların yardımına koşuyorlar. Onlar olmasa durum çok daha kötü olurdu kesinlikle.
Şu an için can kaybı olmaması en büyük teselli tabii. Ama maddi hasarın boyutları henüz tam olarak belli değil. Önümüzdeki saatlerde, yağış dinince gerçek bilanço ortaya çıkacak.
Meteoroloji yetkilileri, "Bu tür doğa olaylarının sıklığı artıyor" diye uyarıyor sürekli. Haklılar da. İklim değişikliği artık uzak bir tehdit değil, kapımızda.
Gökçeada halkı şu an zor saatler geçiriyor. Elektrikler kesik, yollar kapalı, iletişim zor. Umarım en kısa sürede normale döner her şey. Doğa bazen çok acımasız olabiliyor - bunu bir kez daha gördük.
