
Gözlerden uzakta, sessiz suların derinliklerinde bir trajedi yaşandı. Halit Yükay'ın başına gelenler, denizcilik tarihinin en ürpertici kazalarından biri olarak kayıtlara geçti. İşin iç yüzü ise tahmin edilenden çok daha vahim.
O gece, her şey normal görünüyordu. Ta ki o karanlık gölgenin tekneye doğru yaklaştığını fark edene kadar... Yetkililerin ifadesine göre, büyük bir gemiyle çarpışma sonucu meydana gelen bu facia, aslında bir dizi talihsizliğin son halkasıydı.
Kaderin Sert Darbesi
Deniz, o gece her zamankinden daha hırçındı. Dalgalar adeta öfkeyle kıyıya vuruyor, rüzgar ise çığlık atarcasına esiyordu. Tam da böyle bir gecede, küçük tekne kendisinden katbekat büyük bir düşmanla burun buruna geldi.
- Çarpışma anında teknedeki ekipmanların çoğu devre dışı kaldı
- Sahil güvenlik ekipleri alarmı ancak 45 dakika sonra alabildi
- Kurtarma çalışmaları kötü hava koşulları nedeniyle sekteye uğradı
Olay yerine ulaşan ilk ekiplerin anlattıkları ise yürek burkuyor: "Teknenin durumu içler acısıydı. Sanki bir dev onu çiğnemiş gibi..."
Şok Eden Detaylar
Resmi soruşturma dosyasına göre, çarpışmaya neden olan gemi mürettebatı o anı fark etmiş olsaydı belki de bu trajedi yaşanmayacaktı. Ancak işte o "belki"ler hayatın acı gerçeklerini değiştirmiyor.
Denizcilik uzmanlarına göre, bölgedeki yoğun sis ve kötü hava koşulları kazanın başlıca nedeni. Peki ya insan faktörü? O da var tabii... Gemi personelinin dikkatsizliği ve tekne mürettebatının deneyimsizliği bu korkunç bulmacanın diğer parçaları.
Halit Yükay'ın ailesi ise hâlâ cevaplanmamış sorularla baş etmeye çalışıyor. "Neden o gece?", "Neden o tekne?", "Neden bizim çocuğumuz?"... Kimse bu sorulara tatmin edici yanıt veremiyor.