Güneşin tepede cayır cayır yaktığı o öğle vakti, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde hayat bir anda duruverdi. D-817 karayolunda -o meşhur Amanos Dağları'nın eteklerinden geçen yol- sanki her şey normal seyrinde ilerliyordu ta ki...
İşte o "ta ki" anı geldiğinde, 06 plakalı minibüsle 31 plakalı otomobilin adeta kader birliği etmişçesine çarpıştığını görenler donakaldı. Metal yığınına dönüşen araçlar, içindeki insanlarla birlikte bir anda hayat mücadelesinin tam ortasına düşüverdi.
Kurtarma Çalışmaları Gece Yarısına Kadar Sürdü
Olay yerine ilk ulaşanlar -kim bilir belki de o günün kahramanları- jandarma ve sağlık ekipleriydi. İnsanın içini acıtan bir manzara vardı karşılarında. Enkazın içinden çıkarılan üç can, ne yazık ki tüm müdahalelere rağmen kaybedilmişti. İki kişi ise yaralı olarak kurtarılabildi - Allah'tan bir umut ışığı daha sönmemişti.
Kaza sonrası o bölgede trafik adeta felç oldu. Kimi yerinden kalkamadı şoktan, kimi koşturmacanın ortasında ne yapacağını bilemedi. İnsan dediğin böyle anlarda çaresiz kalıveriyor işte.
"Neden" Sorusu Havada Kaldı
Ortalık yatıştığında, geriye hepimizin aklına takılan o bildik soru kaldı: Bu kaza neden oldu? Sürücüler mi dikkatsizdi, yol mu problemliydi, yoksa talihin kötü bir oyunu muydu? Jandarma ekipleri soruşturma başlattı elbette - resmi prosedür gereği. Ama o üç can gitti işte, geri gelmeyecek.
Yaralıların Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildiği bilgisini veren yetkililer, tedavilerinin sürdüğünü belirtti. Umarım en kısa sürede sağlıklarına kavuşurlar.
Bu olay, şu gerçeği bir kez daha hatırlattı hepimize: Trafikte bir saniyelik dikkatsizlik, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabiliyor. O yüzden lütfen dikkatli olalım - kendimiz ve sevdiklerimiz için.
