İnsan hayatının bazen ne kadar öngörülemez olduğunu hatırlatan o anlardan biriydi. Hatay'da dün akşam saatlerinde meydana gelen heyelan, belki de yüzlerce insanın günlük koşturmacasını bir anda altüst etti.
Doğanın gücü karşısında çaresiz kalan yollar... Toprak kayması o kadar büyüktü ki, ana arterlerden biri adeta yutulmuştu. Ve ardından gelen o kaçınılmaz sonuç: kilometrelerce uzayan, nerede biteceği belli olmayan devasa bir araç kuyruğu.
Yol Kapandı, Hayat Durdu
O anları yaşayan sürücülerin yüz ifadeleri her şeyi anlatıyordu aslında. Kimi sabırsızca direksiyona vuruyor, kimi ise olanları şaşkınlıkla izliyordu. "Daha dün bu yoldan geçmiştim" diyenlerin sayısı az değildi elbette.
İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: Böyle anlarda ne yapmalı? Acele mi etmeli, yoksa sakin kalıp durumu kabullenmeli? Görünen o ki çoğu sürücü ikinci seçeneği tercih etmişti.
Alternatif Yol Arayışları Başladı
Kuyruğun uzunluğu öyle bir noktaya ulaştı ki, bazı sürücüler alternatif rotalar aramaya başladı. Fakat bölgenin coğrafi yapısı bu konuda pek de yardımcı olmuyordu doğrusu.
- Araçlar saatlerce hareket edemeden beklemek zorunda kaldı
- Yolun açılması için ekipler seferber oldu
- Sürücüler arasında dayanışma ruhu ön plana çıktı
- İnsanlar bu bekleyiş sırasında birbirlerine destek oldu
Aslında düşününce, modern hayatın ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gösterdi bu olay. Bir heyelan, binlerce insanın planını altüst edebiliyor işte.
Yetkililerden Açıklama Bekleniyor
Bölge sakinleri ve sürücüler şimdi yetkililerden gelecek açıklamaları bekliyor. Yolun ne zaman açılacağı, alternatif güzergahların neler olduğu en çok merak edilen konuların başında geliyor.
Bu tür doğa olaylarının önceden tahmin edilmesi her zaman mümkün olmasa da, alınacak önlemlerle etkilerinin azaltılabileceği de bir gerçek. Umarım bundan sonraki süreç daha hızlı ilerler ve vatandaşlarımız mağdur olmaz.
Hatay'da yaşanan bu olay, aslında hepimize bir kez daha gösterdi ki doğa her zaman son sözü söylüyor. Ve biz insanlar olarak ona uyum sağlamaktan başka çaremiz yok.