Gökyüzü adeta yırtılıyordu. Hatay'ın üzerine çöken o kara bulutlar, her şeyin başlangıcıydı. Öyle bir yağmurun altında kaldı ki şehir, dakikalar içinde her yer göle döndü. İnsanlar 'bu kadar da olmaz' dedirten manzaralarla karşılaştı.
D515 karayolunda meydana gelen çökme ise tam anlamıyla kabustu. Yolun bir kısmı adeta yer yarılmış da içine çekmiş gibi çöktü. Oradan geçen sürücüler şans eseri kazayı atlatabilmiş - gerçi 'şans' demek ne kadar doğru bilmiyorum.
Denizde Dans Eden Hortum
İskenderun Körfezi'nde ortaya çıkan hortum ise görenleri hayrete düşürdü. Sanki deniz canlanmış da gökyüzüne uzanmaya çalışıyor gibiydi. O anları izleyen balıkçılar, "Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştik" diye mırıldanıyordu.
Ve işte belki de en çarpıcı olanı: Sel sularıyla kaplanmış bir evde mahsur kalan engelli kadının kurtarılma anları. İtfaiye ekipleriyle zamanın yarışı - her saniyenin altın değerinde olduğu o mücadele...
Kurtarma Ekiplerinin Zorlu Mücadelesi
Su seviyesi giderek yükselirken, ekipler adeta insanüstü bir çaba gösterdi. Botlarla ulaşılan evden çıkarılan kadın, sağ salim kurtarıldığında herkesin yüreği ağzındaydı. O an orada olanların anlattığına göre, kadının yüzündeki o rahatlama ifadesi her şeye değermiş.
Hatay'da hayat bir süreliğine durma noktasına geldi. Yolların sular altında kalması ulaşımı felç etti, insanlar evlerine gidemez oldu. Bazı araçlar suyun içinde mahsur kaldı - kim bilir sahipleri ne umutlarla yola çıkmışlardı o sabah?
Uzmanlar Ne Diyor?
Meteoroloji yetkilileri, "Bu tür ani ve şiddetli yağışların iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak daha sık görülebileceğini" belirtiyor. Aslında hepimiz biliyoruz ki doğa kendini hatırlatıyor - bazen kibarca değil, böyle sertçe.
Hatay halkı şimdi yaraları sarmaya çalışıyor. Temizlik çalışmaları devam ederken, bir yandan da bir sonraki yağışın endişesi var yüzlerde. Çünkü bu şehir, doğanın gücünü bir kez daha acımasızca gördü.
