O an her şey o kadar hızlı oldu ki, kimse ne olduğunu anlayamadı. Samsun'da gencecik bir adam, sıradan bir gününde beklenmedik bir facianın eşiğinden döndü. Havalandırma boşluğu... Kim düşünür ki böyle bir şeyi?
Olay, Canik ilçesinde meydana geldi. İsmini vermek istemeyen genç, apartmanın ortak kullanım alanında belki de binlerce kez yaptığı gibi yürüyordu. Telefonu—o modern çağın vazgeçilmez tuzağı—onu beklenmedik bir maceraya sürükleyecekti.
Anlık Bir Dalgınlığın Bedeli
Cebinden kayıp havalandırma boşluğuna düşen telefon, genci adeta bir manyetik çekimle peşinden sürükledi. Uzanırken, tutunacak hiçbir şey olmadığını fark etti. Ve işte o an... Metrelerce aşağıya doğru çığlık çığlığa bir düşüş.
Mucize eseri hayatta kalmayı başardı—ama bu sefer de hapsolmuştu. Daracık, karanlık, soğuk bir boşlukta. Dışarıdaki sesler bulanıklaşıyordu; yardım çığlıkları duvarlarda yankılanıp duruyordu.
Zamanla Yarışan Kurtarma Ekipleri
Olay yerine ilk ulaşan itfaiye ekipleri, durumun vahametini hemen kavradı. Dar alanda çalışmanın zorlukları vardı—her hareket, her karar hayati önem taşıyordu. İtfaiye erleri, profesyonelliklerini konuşturarak mahsur kalan gence ulaşmak için seferber oldu.
Sağlık ekipleri hazır bekliyordu. Ambulansın sireni, mahallede yankılanırken, meraklı bakışlar altında zorlu operasyon devam ediyordu. Komşular endişeyle olup biteni izliyor, dualar ediyorlardı.
Sonunda Özgürlük!
Dakikalar süren yoğun çabanın ardından genç, enkazın içinden sağ salim çıkarıldı. Yüzündeki o ifadeyi tahmin edebiliyor musunuz? Ölümle burun buruna gelmişti ama hayata tutunmuştu.
Sağlık kontrolünden geçirildi—şans eseri hayati bir tehlikesi yoktu. Sadece hafif yaralanmalar ve tabii ki derin bir korku... O dar boşlukta geçirdiği saatler, hayatının geri kalanında asla unutamayacağı bir anı olarak kalacak.
Bu olay bize şunu bir kez daha hatırlattı: Hayat bazen en sıradan anlarda bile sürprizlerle dolu. Belki de dikkatli olmak en iyi çözüm—ama kim mükemmel olabilir ki? Hepimiz böyle anlarda birer kahraman olabileceğimizi umut ediyoruz.
