
İstanbul'un en kalabalık ilçelerinden Kadıköy'de, dün akşam saatlerinde adeta bir aksiyon filminden fırlamış gibi duran, insanın kanını donduran bir olay yaşandı. Hem de öyle böyle değil, tam anlamıyla içinize işleyen, sonrasında düşündükçe tüylerinizi diken diken eden cinsten.
Olay yerinden geçen bir vatandaşın, "Hayatımda bu kadar korkunç bir şey görmedim" dediği kulağıma çalınmıştı. Olay, Rıhtım Caddesi üzerinde, tam da insan trafiğinin en yoğun olduğu bir saatte patlak verdi. 34 plakalı bir taksinin sürücüsü, nedendir bilinmez, aracıyla drift yapmaya -yani kontrollü kaymaya, gösteriş yapmaya- kalkıştı. İyi de yapamadı hani. Kontrolü tamamen kaybetti ve kaldırımda yürümekte olan bir anne ile iki küçük çocuğunun üzerine doğru ölüm saçmaya başladı.
O Anları Yaşayanlar Anlatıyor: "Ölümle Burun Buruna Geldik"
Olayın tanıklarından biri, hâlâ sesindeki titremeyle olan biteni anlatıyor: "Bir gürültü, bir lastik sesi... Arkamı döndüğümde koca bir taksi üstümüze geliyordu. Çığlıklar... İnsanlar kaçışmaya çalışıyordu. O anı kelimelere dökmek çok zor." Neyse ki, belki de saniyenin onda biri kadar bir zaman diliminde, mucizevi bir şekilde, araç tam isabet etmedi. Anne ve çocuklar yerlerde yuvarlanmak suretiyle canlarını zor kurtarabildiler. Hafif sıyrıklarla atlatmaları, oradaki herkesi derin bir 'oh' çektirdi. Düşünsenize, en ufak bir saniye farkı, her şeyi allak bullak edebilirdi.
Polis Hızlı Müdahale Etti: Ehliyete El Konuldu
Olay yerine kısa sürede çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Sürücü, olay yerinden kaçmaya fırsat bulamadan gözaltına alındı. Yapılan ilk incelemelerde, sürücünün trafik canavarına dönüştüğü, kamuya açık alanda bu şekilde akıl almaz bir hareketi yaparak umarsızca insan hayatını tehlikeye attığı tescillendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, sürücünün ehliyetine derhal ve hiç tereddütsüz el konulduğu bilgisi paylaşıldı. Sürücü hakkında, 'trafik güvenliğini tehlikeye atmak' suçundan adli işlemlerin başlatıldığı ifade edildi.
Bu tür olaylar, şehir içindeki bu densiz, bu pervasız sürücüler yüzünden her birimizin aslında ne kadar savunmasız olduğumuzu bir kez daha hatırlattı. Cadde ve sokaklar, kişilerin kendi egolarını tatmin etmek için kullandıkları bir yarış pisti değil. Bu ve benzeri vakaların en ağır şekilde cezalandırılması, toplum vicdanının bir gereği. Umarım bir daha böyle bir şey yaşanmaz.