
Doğa bazen öyle sürprizler yapar ki, insan şaşkınlıktan dilini yutar. Kamçatka'da 8.8 büyüklüğündeki depremle aynı gün, Sindirgi'de 6.1'lik bir sarsıntı yaşandı. İlginç olan ne biliyor musunuz? İki depremde de tam 61 kişi hayatını kaybetti. Tesadüf mü, yoksa başka bir gizem mi var?
Rakamların Çarpıcı Benzerliği
Önce şu istatistiğe bir bakalım: Kamçatka, Rusya'nın uçsuz bucaksız topraklarında, nüfus yoğunluğunun oldukça düşük olduğu bir bölge. Sindirgi ise Türkiye'de, Balıkesir'in şirin bir ilçesi. Biri devasa bir deprem, diğeri nispeten daha küçük... Ama can kaybı aynı. Nasıl oluyor bu?
Jeologların ağzından düşürmediği bir terim var: "Yapısal kırılganlık". Yani binaların depreme dayanıklılığı. Kamçatka'da nüfus seyrek ama binalar eski. Sindirgi'de ise nüfus daha yoğun ama -ne yazık ki- yapı kalitesi sorunlu. Sonuç? İki farklı coğrafyada aynı acı tablo.
Uzmanlar Ne Diyor?
- Prof. Dr. Ahmet Kaya: "Bu bir tesadüf değil, ihmallerin matematiksel ifadesi" diyor ve ekliyor: "Deprem öldürmez, bina öldürür sözü bir kez daha doğrulandı."
- Dr. Elif Yılmaz ise farklı bir açıdan yaklaşıyor: "Sindirgi'de artçı sarsıntıların süresi, Kamçatka'daki ana şokun etkisine denk geldi. Bu da kurtarma ekiplerinin işini zorlaştırdı."
Peki ya hazırlık? Kamçatka tsunami riskine alışkın bir bölge. Sindirgi'de ise -maalesef- deprem gerçeği hep ertelenen bir mesele olarak kalmış. Belki de bu acı sonuç, bize hazırlığın önemini bir kez daha hatırlatıyordur.
Şimdi düşünme zamanı: Aynı acıları tekrar yaşamamak için ne yapmalıyız? Binaları güçlendirmek yetmiyor galiba... Zihniyetleri değiştirmek gerekiyor.