Hani derler ya, "doğa ananın gazabı" diye... İşte o gazap, Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Çağırankaya Yaylası'nda kendini gösterdi. Bir anda, sanki bütün kış bir günde yaşanacakmış gibi, gökyüzünden beyaz örtü inmeye başladı.
O anları yaşayanlar anlatıyor: "Daha beş dakika önce hava açıktı, sonra bir baktık ki dünya beyaza bürünmüş." İşte tam o sırada, yaylada bulunan bir kadın, bu ani kar baskınına yakalandı. Etraf bir anda bembeyaz kesilmişti - görüş mesafesi neredeyse sıfıra inmişti.
Zamanla Yarış Başlıyor
Durumun vahameti anlaşılınca hemen AFAD ve jandarma devreye girdi. Ekipler, zorlu hava koşullarına rağmen yola koyuldular. Yollar kapalıydı, kar metrelerce yüksekliğe ulaşmıştı. Ama onlar için hiçbir engel, bir insanın hayatından daha değerli değildi.
Ekipten birinin dediği gibi: "Bazen doğa bize unuttuğumuz bir şeyi hatırlatır - ne kadar küçük olduğumuzu." O gün, doğanın gücüne karşı insanın azmi sınanıyordu.
Kurtarma Anı: Her Saniye Bir Ömür
Operasyon saatler sürdü. Kar, ekiplerin ilerlemesini sürekli engelliyordu. Araçların çıkamadığı yerlere yaya olarak devam ettiler. Soğuk o kadar şiddetliydi ki, nefes almak bile zorlaşıyordu.
Sonunda... Mahsur kalan kadının bulunduğu yere ulaşıldı. İlk temas anını anlatmak zor - o anki rahatlama duygusunu kelimelere sığdırmak mümkün değil. Kadın, soğuktan bitkin düşmüş ama sağlık durumu stabilmiş.
AFAD ekipleri, kadını hemen güvenli bölgeye taşıdı. İlk müdahale orada yapıldı, sonra da sağlık ekiplerine teslim edildi. Telaş, endişe, ve nihayetinde gelen o büyük rahatlama...
Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki: Doğa öngörülemez, ama insanın yardım eli asla pes etmez. O ekipler orada olmasaydı, kim bilir sonuç ne olurdu? Diye düşünmeden edemiyor insan.
Şimdi kadın, ailesine kavuşmuş durumda. Belki de hayatının en uzun saatlerini yaşadı o beyaz fırtınada. Ama artık güvende - ve bu, her şeye değer.