
O gün her şey sıradan bir seyahat gibi başlamıştı. Kimse Kayseri'yi sarsacak o feci olayın habercisi değildi. Talihsiz kaza, adeta bir anda her şeyi altüst etti.
Bir yolcu otobüsü -nereden nereye gittiği hala tam netleşmeyen- kontrolünü kaybetti ve refüjde sıralanmış o sağlam ağaçlara çarptı. Öyle bir çarpışma ki, metalin ahşaba yenik düştüğü anlardan biri. İnsanın içini acıtan cinsten.
Ortalık bir anda ana baba gününe döndü. Bir anda çığlıklar, yardım sesleri... İlk haberler kafaları karıştırdı ama acı gerçek çok geçmeden anlaşıldı: bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. On üç kişi de -hafif ve orta dereceli- yaralı olarak en yakın sağlık kuruluşlarına yetiştirildi. Yaralıların durumlarının stabil olduğu söyleniyor, ama o anki korku ve paniği kim ölçebilir ki?
Olay yerine itfaiye, ambulans ve polis ekipleri adeta üşüştü. İşlerini yapıyorlar, profesyoneller. Ama o manzara karşısında kimin içi sızlamaz? Kaza yapan otobüs öylece duruyor, refüjdeki ağaçlarla olan amansız mücadelesinin kanıtı gibi.
Kazanın nedenine dair sorular havada uçuşuyor. Sürücüden mi kaynaklandı, yoksa başka bir teknik arıza mı? Yetkililer derin bir soruşturma başlattı bile. Her detay incelenecek, belki de benzer acıların bir daha yaşanmaması için bir ders çıkarılacak.
Bu, Kayseri için sıradan bir gün değildi. Unutulması zor, acı bir anı olarak hafızalara kazındı. Bir kişi daha eve dönemeyecek. Ailesine, sevdiklerine sabırlar diliyoruz. Yaralılara da acil şifalar. Umarız böyle haberleri bir daha duymayız.