Havacılık dünyasını yasa boğan o korkunç haber, Afrika'nın doğusundan geldi. Kenya'nın göz alabildiğine uzanan geniş topraklarında, bir uçak düştü. Ve bu düşüş, on bir canın sonu oldu.
Olay, ülkenin batı kesimlerinde, ormanlık bir alanda meydana geldi. İnsan hayatının ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatan bu trajedi, aslında rutin bir seyir uçuşuydu. Ta ki her şey ters gitmeye başlayana kadar.
Son Anlara Kadar Mücadele
Pilot, makinesini kontrol etmek için son ana kadar savaştı. Adeta bir kahraman gibi, imkansızı denedi. Ama havacılık - bazen acımasız olabiliyor. Doğa koşulları, teknik arızalar... Kim bilir hangisi daha ağır bastı?
Yerel yetkililerin açıklamaları yürek burkuyordu. "11 kişi hayatını kaybetti" cümlesi, havada asılı kaldı. Bu kadar basit, bu kadar kesin, bu kadar acımasız.
Kurtarma Ekipleri Zorlu Koşullarda Çalıştı
Enkaz alanına ulaşmak bile başlı başına bir mücadeleydi. Ormanın derinliklerinde, ulaşılması güç bir noktada... Kurtarma ekipleri geceyi bile dinlemeden çalıştı. Her bir can için, her bir yaşam için.
- Hava koşulları zorlayıcıydı
- Enkaz dağınık haldeydi
- Zamanla yarışılıyordu
Ve ne yazık ki, bu yarışı kazanamadılar. Ya da belki de doğanın karşısında kimse kazanamaz.
Afrika Havacılığında Kara Bir Gün
Bu kaza, Afrika havacılık tarihine bir kara leke olarak geçti. Kenya - turizmiyle, doğal güzellikleriyle ünlü bu ülke, bugün gözyaşlarıyla anılıyor.
Uçuş güvenliği konusu bir kez daha gündeme geldi. Bu kıtada hava ulaşımı gerçekten yeterince güvenli mi? Ya da şöyle sormalı: Havacılık hiçbir yerde %100 güvenli olabilir mi?
Yetkililer soruşturma başlattı. Nedenler araştırılıyor. Ama artık çok geç. On bir aile evine bomboş dönecek. On bir yer artık hep boş kalacak.
Bu trajedi bize bir kez daha gösterdi ki; hayat kısa, havacılık ise hassas. Her kalkışın inişi var, ama bazen bu inişler çok acı olabiliyor.
