Konya'da dün akşam saatlerinde yaşanan o korkunç kaza, yürekleri dağlayan bir trajediye dönüştü. İç Anadolu'nun bu kadim şehrinde, belki de sıradan bir akşamüstü trafiğinde, her şey bir anda değişiverdi.
Göz açıp kapayıncaya kadar -gerçekten bu kadar kısa sürdü her şey- bir otomobil adeta bir konserve kutusu gibi buruştu. Metalik çığlıklar yükseldi havaya, cam kırıkları etrafa saçıldı ve o an orada bulunanlar için zaman dondu sanki.
O Görüntüler Yürek Burkuyor
Araç öyle bir hasar almıştı ki, ilk bakışta içinden kimsenin sağ çıkabileceğine ihtimal vermek zordu. İtfaiye ekipleri ve sağlık çalışanları olay yerine adeta ışık hızıyla ulaştılar ama ne yazık ki...
Sürücüyü kurtarmak için verilen o insanüstü çaba, keşke daha farklı sonuçlansaydı. Dakikalar saatler gibi geçerken, enkazın içinden çıkarılan sürücünün hayatını kaybettiği acı haberi geldi.
Kazanın Ardındaki Acı Soru: Neden?
Şimdi herkesin aklında aynı soru: Nasıl oldu bu kaza? Hız mı, dikkatsizlik mi, yoksa başka bir sebep mi? Polis ekipleri kaza yerinde inceleme yaparken, aslında hepimizin trafikte ne kadar savunmasız olduğumuzu bir kez daha hatırlıyoruz.
O sürücü belki de evine dönüyordu, belki sevdiklerini bekliyordu, belki de sadece sıradan bir günün sonundaydı. Kim bilebilir? Hayat işte böyle, bazen en beklenmedik anda en acı sürprizleri yapıveriyor insana.
Konya'da yaşanan bu feci kaza, trafik kurallarına uymanın aslında bir seçim değil, zorunluluk olduğunu bir kez daha gösterdi. O metal yığınına dönmüş araç, sadece bir trafik kazasının değil, bir hayatın son buluşunun da sessiz tanığıydı adeta.
