
Ooo, yine mi? Kütahya'nın Simav ilçesi bu kez 4.1'lik bir sarsıntıyla uyandı. Saatler 08:31'i gösteriyordu ve yerin derinliklerinden gelen o tanıdık titreme, sadece Simav'la sınırlı kalmadı.
Bursa'da kahvaltı yapanlar, İzmir'de işe gidenler, İstanbul'da trafikte sıkışıp kalanlar... Hepsi aynı anda "Acaba?" diye düşündü. Evet, düşündüler çünkü deprem Marmara ve Ege'de geniş bir alanda kendini hissettirdi.
AFAD Hızlı Tepki Verdi
AFAD yetkilileri -her zamanki gibi- hızlıydı. Hemen açıklama yaptılar: "4.1 büyüklüğünde, 7 kilometre derinlikte. Can ve mal kaybı yok." Bu cümleler aslında ne kadar da tanıdık geliyor, değil mi?
Derken Kandilli Rasathanesi de kendi verilerini paylaştı. Onlara göre deprem 4.2 büyüklüğündeydi. Bu küçük fark bile insanı düşündürüyor - ölçümler bile farklı diye düşünmeden edemiyor insan.
Vatandaşlar Sosyal Medyaya Aktı
Sosyal medya -tabii ki- depremle birlikte patladı. Bursa'dan "Masam sallandı!" diyenler, İzmir'den "Sandalyem oynadı" diye paylaşanlar, İstanbul'dan "Az önce deprem mi oldu?" soruları... Herkes aynı anda aynı şeyi yaşamanın verdiği o tuhaf güvenlik duygusuyla paylaşıyordu.
İlginç olan şu: 4.1 gibi nispeten küçük bir deprem bu kadar geniş alanda hissedilmişti. Bu da bize depremin derinliği ve bölgenin jeolojik yapısı hakkında ipuçları veriyor aslında.
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeoloji mühendisleri bu tür depremlerin aslında doğal bir 'rahatlama' olduğunu söylüyorlar. Yer kabuğundaki stresi azaltıyor falan... Ama kim dinliyor ki bu açıklamaları? Deprem olunca hepimiz aynı tedirginliği yaşıyoruz işte.
Şu an için iyi haber: Herhangi bir hasar bildirilmedi. Simav'da hayat normale döndü bile. Ama şunu unutmayalım - bu küçük depremler büyüklerin habercisi olabilir mi? Umarım hayır...
Deprem çantası hazır mı? Evdeki eşyalar sabitlendi mi? Bunları sormak lazım kendimize. Çünkü hazırlıklı olmak, korkmaktan daha iyi değil mi?