Hani derler ya, hayat bazen en beklenmedik anlarda en acımasız dönemeçleri çıkarır karşımıza. İşte öyle bir andı o. Muğla'nın cennet köşesi Fethiye'de, sıradan bir gün birdenbire bir trajediye dönüştü.
Her şey, Fethiye'nin Kadıyan Mahallesi'nde, serinlemek için suya giren iki kuzenle başladı. Aslında masum bir yaz günüydü – ta ki o an gelene kadar.
Bir Anda Her Şey Değişti
Suya giren küçük kuzen, beklenmedik bir anda akıntıya kapılıverdi. Panik. Çığlık. Ardından tam bir kaos.
O sırada 24 yaşındaki Yiğit Ali Yaman, kuzeninin yardım çığlıklarını duydu. Hiç tereddüt etmedi. Düşünmedi bile. İçgüdüsel bir hareketle, delice bir cesaretle suya atladı.
"Kurtaracağım onu!" dedi belki içinden. Ama hayat bazen en kahramanları bile affetmiyor.
Çığlıklar ve Umutsuz Bir Mücadele
Yiğit Ali, kuzenine ulaşmayı başardı. Onu sudan çıkarmak için mücadele etti – amansız, yorucu, insanüstü bir mücadele. Ama su acımasızdı. Soğuktu. Güçlüydü.
Sonra? Sonrası tam bir kabus. Yiğit Ali, kuzenini kurtardı ama kendisi suyun derinliklerine gömüldü. O kahramanlık anı, onun son anları oldu.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri ve AFAD ekipleri saatlerce arama yaptı. Her dakika bir umut, her an bir korku. Sonunda en acı haberi aldılar: Yiğit Ali'nin cansız bedenine ulaşılmıştı.
Bir Aile İki Acı
Olay yerine gelen aile fertleri çifte bir acı yaşadı. Bir yanda kurtarılan çocuk, diğer yanda onu kurtarmak için hayatını feda eden yiğit bir delikanlı.
Mahallede herkes şokta. Yiğit Ali'yi tanıyanlar anlatıyor: "Her zaman böyleydi zaten. Kendisinden önce başkalarını düşünürdü."
Fethiye'de bir aile oğlunu kaybetmenin derin acısını yaşıyor şu saatlerde. Kuzen ise fiziksel olarak kurtuldu belki, ama yaşadığı travmanın izleri ömür boyu sürecek.
Bu hikaye bize ne mi anlatıyor? Belki de şunu: Gerçek kahramanlar pelerin takmaz, bazen sadece doğru anda doğru şeyi yaparlar. Ne yazık ki bazen bedeli çok ağır oluyor.
