İstanbul'da lodos denince akla ilk gelen romantik martı sesleri ve boğazın o meşhur hırçınlığı gelir, değil mi? Ama öyle değil işte. Bazen ölümle burun buruna gelmek anlamına da gelebiliyor bu şiddetli rüzgarlar.
Dün öğle saatlerinde, tam da insanların işten çıkıp evlerine dağılmaya başladığı o kalabalık vakitte, lodos adeta deliye döndü. Öyle bir esiyordu ki, insanı yerden kaldıracak gibiydi. Cadde üzerindeki dükkanların tabelalarından endişeli bakışlar vardı - sanki her an bir felaket olacakmış gibi.
O Korkunç An
Ve oldu da. Bir işyerinin devasa tabelası, rüzgarın gücüne daha fazla dayanamayarak sallana sallana... ve koparak aşağıya doğru savrulmaya başladı.
Tam o sırada oradan geçmekte olan bir genç, telefonuyla meşgul bir şekilde yürüyordu. Belki de ailesini arıyordu, kim bilir? Tabelanın gölgesi üzerine düşene kadar hiçbir şeyden haberi yoktu.
İşte o an - tam da ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide - genç adam son anda irkildi. Sanki içgüdüsel bir refleksle geriye doğru zıpladı. Ve tabela, tam da onun saniyeler önce durduğu yere çakıldı!
Sokaktakiler Donup Kaldı
Olayı gören vatandaşlar önce donakaldı. Kimi çığlık attı, kimi dua etti, kimi de şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. Öyle ya, insan böyle anlarda nasıl tepki vereceğini bilemiyor.
"Allah'ım, az daha!" diye bağıran bir kadın sesi duyuldu kalabalığın arasından. Haklıydı da. Gerçekten de az daha o genç adamın üzerine devasa tabela düşecekti.
Kurtulan gencin yüz ifadesi ise tarifsizdi. Önce şok, sonra rahatlama, ardından da olan biteni idrak etme çabası... İnsanın böyle anlarda yaşadığı duygu karmaşasını kelimelerle anlatmak neredeyse imkansız.
Lodos Uyarısı Ciddiye Alınmalı
Bu olay aslında hepimize önemli bir ders verdi: Meteoroloji'nin lodos uyarılarını ciddiye almalıyız. "Aman canım, biraz rüzgar esiyor işte" deyip geçmemeliyiz.
Belediyelerin de binalardaki tabela ve diğer dış mekan unsurlarını düzenli kontrol etmesi gerekiyor. Malum, İstanbul'da lodos mevsimi bitmiş değil. Daha nice fırtınalı günler bizi bekliyor olabilir.
O genç adam için ise dünkü olay ömür boyu unutamayacağı bir anı oldu. Belki de hayatının şansını o anda kullandı. Kim bilir?