Heyecan dorukta! Marmara Bölgesi'nde son günlerde art arda meydana gelen depremler, herkesin aklına aynı soruyu getirdi: Acaba büyük depremin habercisi mi? Jeoloji profesörü Şener Üşümezsoy, bu kaygı verici soruya net bir yanıt verdi ve beklenen senaryoları masaya yatırdı.
Şöyle diyor Üşümezsoy: "Marmara'da olan bitenleri yanlış yorumluyoruz aslında. Bu küçük sarsıntılar, enerji boşalımının doğal bir parçası. Hatta belki de iyiye işaret!"
Peki Neden Bu Kadar Çok Deprem Oluyor?
İşin uzmanı anlatıyor: "Bakın, Marmara'nın altı adeta canlı bir organizma gibi. Tektonik plakalar sürekli hareket halinde. Bu küçük depremler, enerjinin kademeli olarak boşalmasını sağlıyor. Yani her mini deprem, büyük depremin önündeki gerilimi biraz daha azaltıyor diyebiliriz."
Ancak hemen rahatlamayın! Üşümezsoy'un altını çizdiği önemli bir nokta var: "Bu, 'büyük deprem olmayacak' anlamına gelmiyor. Sadece zamanlama konusunda farklı senaryolar var."
Kritik Uyarı: Hangi Senaryo Gerçek Olacak?
Üşümezsoy iki olasılıktan bahsediyor:
- İyimser Senaryo: Küçük depremlerin enerjiyi boşaltmaya devam etmesi ve büyük depremin daha uzun vadede gerçekleşmesi
- Kötümser Senaryo: Sistemin ani bir kırılma yaşayarak beklenenden daha erken büyük bir deprem üretmesi
"Aslında doğa bize sinyaller veriyor" diye ekliyor profesör. "Önemli olan bu sinyalleri doğru okumak ve hazırlıklı olmak."
Peki Ya İstanbul?
Marmara'daki hareketlilik en çok İstanbul'u endişelendiriyor tabii ki. Üşümezsoy'un bu konudaki görüşü oldukça net: "İstanbul deprem konusunda her zaman risk altında. Ancak son depremler doğrudan İstanbul'u etkileyecek büyük depremin habercisi değil. Yine de rahatlamak için çok erken!"
Şu anda olanlar, adeta doğanın bize gönderdiği bir uyarı mektubu gibi. Okumasını bilene elbette...
Sonuç olarak, uzman isim şunu vurguluyor: "Depremi önleyemeyiz ama zararlarını azaltabiliriz. Binalarımızı güçlendirmek, acil durum planları yapmak ve toplumu bilinçlendirmek en önemli görevimiz."
Unutmayalım ki deprem değil, hazırlıksız olmak can kaybına neden oluyor. Uzmanlar uyarıyor, gerisi bizim hazırlığımıza bağlı!
