Doğanın öfkesi Karayipler'de bir kez daha kendini gösterdi. Melissa adlı kasırga, bölgeyi adeta bir savaş alanına çevirirken, insanların hayatını derinden etkiledi. İşte olan bitenin tüm çıplaklığı...
Ölü sayısı 34'e yükseldi - bu rakamın daha da artabileceğinden korkuluyor. Yetkililer, enkaz altında kalanları kurtarma çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirtiyorlar. Ama şartlar gerçekten zorlu.
Yıkımın Boyutları Akıl Almıyor
Rüzgarın hızı saatte 150 kilometreyi aşınca, geride ne bıraktığını tahmin etmek zor değil. Evlerin çatıları uçmuş, ağaçlar kökünden sökülmüş, yollar kullanılamaz hale gelmiş durumda. İnsanların yüz ifadelerindeki şok ve çaresizlik, kelimelerle anlatılacak gibi değil.
"Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim," diyor bölge sakinlerinden belli. "Her şey birkaç saat içinde oldu. Bir anda her yer sular altında kaldı."
Kurtarma Ekipleri Gece Gündüz Demeden Çalışıyor
Yerel yetkililer, acil durum ekiplerinin gece gündüz demeden çalıştığını vurguluyor. Ancak ulaşımın kesilmesi ve iletişim hatlarının zarar görmesi, yardım çalışmalarını ciddi şekilde zorlaştırıyor. Bu tür durumlarda her saatin ne kadar değerli olduğunu hepimiz biliyoruz.
- Elektrik kesintileri bölgenin büyük bölümünde devam ediyor
- Su baskınları nedeniyle birçok yol ulaşıma kapalı
- Hastaneler acil vakalarla baş etmeye çalışıyor
- Temel ihtiyaç malzemelerine ulaşım zorlaştı
İnsanlar evsiz kaldı, hayatlarını kaybettiler - bu gerçeklerle yüzleşmek hiç kolay değil. Doğa bazen ne kadar acımasız olabiliyor, değil mi?
Peki Ya Sonrası?
Kasırganın geçişinin ardından bölgede yağmur şiddetini kaybetmiş olsa da, hasarın telafisi aylar, belki de yıllar alacak gibi görünüyor. Yeniden inşa sürecinin ne kadar süreceği ise henüz bilinmiyor.
Uluslararası yardım kuruluşları bölgeye yardım ulaştırmak için harekete geçmiş durumda. Fakat hava koşulları ve altyapı sorunları, bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını geciktiriyor.
Doğal afetler bize ne kadar savunmasız olduğumuzu hatırlatıyor. Melissa Kasırgası'nın bıraktığı yaraların sarılması için daha çok yol var. Bölge halkına sabır ve dayanışma dilemekten başka ne yapabiliriz ki?