
Kırıkkale'de yürekleri burkan bir facianın yargı sürecinde inanılmaz bir gelişme yaşandı. MKE Silahsan Fabrikası'nda 2020'de meydana gelen ve 6 işçinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili dava dosyasına savcılıktan neredeyse tamamen 'beraat' önerisi geldi.
Savcı, hazırladığı iddianamede, patlamayla ilgili soruşturma kapsamında belirlenen 21 sanıktan 19'unun takipsizlik kararı verilmesini, kalan 2 sanık hakkında ise 'cezasızlık' kararı çıkmasını talep etti. Yani, hiç kimse bu korkunç patlamadan dolayı ceza almayacak gibi görünüyor. İnanılır gibi değil!
Teknik Bir Arıza mı, Yoksa İhmal mi?
Savcılık iddianamesinin merkezinde, patlamaya neden olan olayın 'teknik bir arıza' olarak sınıflandırılması yatıyor. Raporda, patlamanın, basınç testi sırasında hidrolik test pompasının contasının aniden fail olması sonucu meydana geldiği belirtiliyor. Savcı, bu durumu "öngörülmesi mümkün olmayan, ansızın gelişen bir teknik arıza" olarak nitelendiriyor.
Peki ya ölen işçiler? Onlar sadece bir 'teknik arıza'nın kurbanları mı? Aileler bu açıklamayı nasıl karşılar bilemiyoruz. Fabrikada düzenli bakım ve kontrollerin yapıldığı iddia ediliyor ancak insan ister istemez soruyor: Eğer her şey yolundaysa, bu facia nasıl yaşandı?
Beraat İstenen İsimler ve Görevleri
- Dönemin Fabrika Müdürü: İş güvenliği tedbirlerini aldığı gerekçesiyle...
- İş Güvenliği Uzmanları: Görevlerini hakkıyla yerine getirdikleri iddiasıyla...
- Teknik Ekip Liderleri: Olası riskleri öngöremedikleri için değil, sistem hatası nedeniyle...
Olay günü, fabrikanın test atölyesinde rutin basınç testleri yapılıyordu. Aniden patlama meydana geldi ve her şey bir anda toz duman oldu. Patlamanın şiddeti o kadar büyüktü ki, atölyede çalışan 6 işçiye aniden ölüm geldi. Yaralılar arasında ağır durumda olanlar oldu, kimileri ise o korkunç anı hafif yaralarla atlatmayı başardı. Ancak o günü asla unutamayacaklar.
Savcının bu 'beraat' yönündeki talebi, özellikle iş cinayetlerinde cezasızlık kültürünün ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sendikalar ve iş güvenliği uzmanları yıllardır aynı şeyi söylüyor: "Ölen işçi sayısı istatistik değil, hayattır. Ve her birinin hesabı sorulmalıdır."
Mahkeme süreci devam ediyor. Savcının bu talep yazısı, nihai karar değil elbette. Hakimler, dosyayı yeniden değerlendirecek ve nihai kararı verecek. Ancak başlangıç için oldukça soğuk duş etkisi yaratan bir talep olduğu kesin. Aileler adalet bekliyor. Türkiye, bu davayı konuşmaya devam edecek gibi görünüyor.