
Hurghada'nın turkuaz suları, o lanetli cumartesi günü sakin ve davetkâr görünüyordu. Sanki hiçbir kötülük yokmuşçasına, pırıl pırıl parlıyordu. Ama görünen, aldatıcı bir güzellikten ibaretti. Acımasız gerçek, dakikalar içinde kendini gösterdi.
Bir Türk ailesi, hayalini kurdukları Mısır tatilinin keyfini çıkarıyordu. Kimi güneşleniyor, kimi de serinlemek için denizin çağrısına kapılıyordu. İşte o an... Her şey bir anda oldu. Sanki deniz, bir canavara dönüşmüştü. Girdap, acımasızca sardı etrafını.
Panik! Çığlıklar! Yardım çabaları! Ama nafile... Güçlü akıntı, üç canı alıp götürdü. Geriye, tarifsiz bir acı ve yıkım bırakarak.
Kurtarma Çabaları ve Acı Son
Olay yerine hemen yetişen sahil güvenlik ekipleri, umutsuz bir mücadeleye girişti. Dakikalar, saatlere dönüşürken, aile fertleri ve diğer tatilciler çaresizce izlemek zorunda kaldı. Sonunda... Üç cansız beden, o berrak suyun derinliklerinden çıkarıldı.
Hayatını kaybedenlerin kimlikleri, yüreklere bir kez daha ateş düşürdü: 61 yaşındaki baba, 35 yaşındaki oğul ve 31 yaşındaki gelin. Aynı aileden üç kuşak, bir anda sonsuzluğa uğurlandı.
Yetkililerden Açıklama ve Uyarılar
Mısırlı yetkililer, olayla ilgili soruşturmanın derhal başlatıldığını duyurdu. Ancak, bölgedeki gizli girdap ve ani akıntıların bilinen bir risk olduğunu da itiraf etmek zorunda kaldılar. Turizm Bakanlığı'ndan gelen açıklamada, "Derin üzüntü içerisindeyiz" ifadeleri kullanıldı.
Yerel balıkçılar ise olayla ilgili farklı şeyler söylüyor. "O bölge, bilhassa öğleden sonra tehlikeli olur" diyor yaşlı bir balıkçı. "Su, birden huy değiştirir. Yabancılar, bu işten anlamaz."
Türkiye'den Tepkiler ve Destek
Dışişleri Bakanlığımız, konuya ilişkin hızlı bir açıklama yaparak aileye her türlü konsolosluk desteğinin verildiğini belirtti. Cenazelerin en kısa sürede Türkiye'ye getirilmesi için gerekli girişimlerin başlatıldığı kaydedildi.
Sosyal medyada ise durum tam bir empati fırtınasına dönüştü. Binlerce kişi, başsağlığı mesajları yayınlayarak ailenin acısını paylaştı. "Bir tatil hayali, nasıl bir kabusa dönüşür?" sorusu, herkesin yüreğini burktu.
Bu feci olay, aslında hepimize çok önemli bir ders veriyor: Deniz, her ne kadar sakin görünse de, saygı duyulması gereken muazzam bir güç. Özellikle yabancı kıyılarda, yerel uyarıları dikkate almak ve tedbiri elden bırakmamak şart.
Geride kalanlara sabır, rahmete gidenlere de ışıklar içinde uyku diliyoruz. Bu acı, hepimizin yüreğinde derin bir iz bıraktı.