O anı yaşayanlar için zaman adeta donmuştu. Nepal'in ünlü dağlarından birinde, rutin bir tırmanış sırasında beklenmedik bir şey oldu - yerin altından gelen o korkunç çatırtı sesi her şeyi değiştirdi.
Buzul aniden yarıldı. Tam dağcıların altında. Sanki dağ canlanmış ve ağzını açmıştı adeta.
Panik ve Kaçış
"Hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım," diyor deneyimli dağcılardan biri, hâlâ titreyen sesiyle. "Bir anda her şey tepetaklak oldu. Buzun çatladığını duyduğum an, içgüdülerim devreye girdi."
O anda yaşananları anlatmak gerçekten zor. Dağcılar, adeta bir ölüm-kalım mücadelesi verdi. Kimi kaydı, kimi tutunduğu ipi bırakmak zorunda kaldı. Ama hepsinin aklında tek bir şey vardı: Hayatta kalmak.
Saniyeler İçinde Karar
Ortalık tam bir kaosa dönüştü. Bağrışmalar, çığlıklar, buz parçalarının sesi... İnsan beyninin stres altında nasıl çalıştığını gösteren mükemmel bir örnek aslında. Herkes içgüdüsel olarak aşağıya doğru koşmaya başladı.
İlginç olan şu ki, bu tür durumlarda insanlar genellikle donup kalır. Ama bu ekip farklıydı - belki de deneyimleri sayesinde, belki de şans eseri, hemen harekete geçtiler.
Kurtuluş ve Sonrası
Kaçış o kadar hızlı oldu ki, kimse ne olduğunu tam anlayamadı. Sadece koştular, tırmandılar, kaydılar... Ta ki güvenli bölgeye ulaşana kadar.
Geriye dönüp baktıklarında gördükleri manzara ise tüyler ürperticiydi: Dakikalar önce üzerinde durdukları buzul tamamen çökmüştü. Eğer birkaç saniye daha orada kalsalardı...
Sonrasında? Herkes birbirine sarıldı. Kimi ağladı, kimi dua etti, kimi sadece nefes alabildiği için şükretti. O anı yaşayanlar için hayat artık eskisi gibi olmayacak.
Dağcılık dünyasında bu tür olaylar ne yazık ki nadir değil. Ama her seferinde aynı dersi veriyor: Doğa her zaman son sözü söyler. Ona saygı duymazsan, bedelini ağır ödersin.
Bu ekip şanslıydı - belki de fazlasıyla. Ama bir dahaki sefere aynı şansı bulacaklarının garantisi yok. Dağlar bekler, sabırlıdır... Ve bazen çok acımasız olabilir.
