Günlük hayatın olağan akışında bazen öyle anlar yaşanır ki, insanın tüyleri diken diken olur. İşte tam da böyle bir andı o. Saniyelerin bile kıymeti harbiyesi olduğu o kritik anda, bir otobüs şoförünün çelik gibi sinirleri ve olağanüstü refleksi, belki de bir ailenin hayatını sonsuza kadar değişebilecek bir trajediyi engelledi.
O anları izlerken insanın içi ürperiyor doğrusu. Otobüs, sanki sıradan bir günmüş gibi yoluna devam ederken, birdenbire... Yaya geçidinde beliren küçük bir çocuk! İşte o anda her şey değişti. Şoförün gözlerindeki o ani odaklanmayı, direksiyona kenetlenen elleri, frene yüklenişini hayal edin. Sanki zaman yavaşlamıştı.
Son Saniye Müdahalesi
Tam çarpacak derken, otobüs adeta bir balerin zarafetiyle -ki bu kadar ağır bir aracın böyle ani bir manevra yapabilmesi bile başlı başına hayret verici- sağa doğru savruldu. Lastiklerin çığlığı havayı yırtarken, aracın burnu neredeyse çocuğu sıyırıp geçti. İnanılır gibi değildi!
Ben olsam ne yapardım acaba? Çoğumuz donup kalırdık herhalde. Ama bu şoför öyle yapmamış. Yılların tecrübesi, soğukkanlılığı ve o anki insanüstü diyebileceğim refleksiyle tam bir profesyonel olduğunu gösterdi.
Göz Açıp Kapayıncaya Kadar Gelen Tehlike
Olayın videosunu izleyenler şunu net olarak görüyor: Çocuk, otobüsün tam önüne aniden fırlıyor. Yani belki bir saniye, belki daha az bir süre. İşte bu kadarcık bir zaman diliminde bile doğru kararı verebilmek... Ehliyet alırken öğrendiğimiz o teorik bilgilerin pratikte ne kadar hayati olabildiğinin kanıtıydı bu.
Şoförün yaptığı manevra öyle basit bir fren değildi. Hem fren yaptı hem direksiyonu kırdı hem de aracı kontrollü bir şekilde yönlendirdi. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok şeyi düşünebilmek -gerçekten takdire şayan.
Ve çocuk... O minik yürek, muhtemelen ne olduğunu bile anlamadan tehlikenin içinden sıyrılıverdi. Belki de oyun oynuyordu, koşarak karşıya geçmeye çalışıyordu. Kim bilir?
Trafikte İnsan Faktörünün Önemi
Bu olay bize şunu bir kez daha hatırlattı: Trafik kuralları sadece tabelalardan ibaret değil. Asıl önemli olan, o kuralları uygulayacak olan insan faktörü. Araç kullanmak sadece gaz, fren ve debriyaj üçgeninden ibaret değil. Dikkat, tecrübe, soğukkanlılık ve en önemlisi -tıpkı bu şoförde olduğu gibi- insan hayatına verilen değer.
Kaçımız her an böyle bir sürprizle karşılaşabileceğimizi aklımızın bir köşesinde tutuyoruz? Ben itiraf edeyim, bazen unutuyorum. Ama bu tür olaylar insana yeniden düşünme fırsatı veriyor.
Velhasıl, o gün o yoldan geçenler belki rutin bir gün yaşadıklarını sanıyorlardı. Ta ki bir şoförün çelik gibi sinirleri sayesinde bir facia engellenene kadar. İyi ki varlar, iyi ki böyle profesyoneller yollarda...