Günün o sıradan akışını bir anda bölen o tanıdık his... Osmaniye'de bugün yerin dibinden gelen o uğultu, yürekleri ağızlara getiren o sarsıntı, her seferinde olduğu gibi yine hepimizi hazırlıksız yakaladı. Evet, yine depremdi bu - o eski 'dostumuz' dünyanın kabuğunun bize verdiği sert bir hatırlatma.
AFAD'ın verilerine göre, saatler gece yarısını geçe, tam da 00.47'de, Osmaniye'nin altını üstüne getiren o sarsıntı 3.7 büyüklüğündeydi. Aslında rakamsal olarak 'küçük' denebilecek bu deprem, hissedilme derinliğinin sadece 6.8 kilometre olması nedeniyle oldukça sert bir şekilde yankılandı. Yerin sadece 7 kilometre altından gelen bu sarsıntı, adeta yüzeye fısıldanan bir uyarı gibiydi.
Panik Anları ve AFAD'ın Hızlı Müdahalesi
O gece yarısı sarsıntısında neler yaşanmadı ki? İnsanlar yataklarından fırladı, anneler çocuklarına sarıldı, telefonlar bir anda çalmaya başladı. Sosyal medya zaten deprem haberleriyle dolup taştı - herkes aynı soruyu soruyordu: "Siz de hissettiniz mi?"
AFAD'ın sistemleri ise neredeyse anında devreye girdi. Depremin koordinatları 37.2055 Kuzey ve 36.2461 Doğu olarak belirlendi - merkez üssü tam olarak Osmaniye'nin kalbinde. İlginçtir, bu deprem aslında bölgenin jeolojik hafızasında kayıtlı olan bir 'rutin' sayılabilirdi, ama her seferinde aynı tedirginliği yaşatmayı başarıyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeologların ifadelerine bakılırsa, bu tür sığ depremler aslında yer kabuğunun 'esnemesi' olarak yorumlanıyor. Derinlik azaldıkça, hissedilen sarsıntı şiddeti artıyor - tıpkı bir tramplenden atlarken suyun yüzeyine daha sert çarpmak gibi. Osmaniye'nin bu 'sert esnemesi' aslında bize unutmamamız gereken bir gerçeği hatırlatıyor: Bu topraklar canlı ve hareketli.
Şimdi herkesin aklındaki soru: Bu deprem daha büyük bir sarsıntının habercisi mi? Uzmanlar bu konuda temkinli konuşuyor. Tek bir depremden yola çıkarak kesin yargılara varmanın doğru olmadığını söylüyorlar. Ancak şunu da ekliyorlar: Türkiye'nin her köşesinde olduğu gibi, Osmaniye'de de deprem hazırlıklı olmak bir seçenek değil, zorunluluk.
O gece yaşananlar aslında küçük bir uyarıydı - evet belki rakamlar küçüktü, ama verdiği mesaj çok büyüktü. Deprem değil, hazırlıksız olmak korkutmalı bizi. Bugün Osmaniye'de yaşananlar, yarın başka bir ilde yaşanabilir. Önemli olan, bu sarsıntıların bize hatırlattığı gerçeği unutmamak: Hazır olmak, korkmaktan daha güçlü bir duygu.