Güneşin o acımasız ışıkları altında, bir metal yığınına dönüşmüş o otomobilin hali içler acısıydı doğrusu. Denizli-Çivril karayolunda, Çıtak köyü mevkiinde meydana gelen bu korkunç kaza, görenleri adeta donup kaldırdı.
O anı düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor. 34 plakalı otomobil, ne olduysa işte o anda, kontrolden çıkıvermiş. Sanki bir makas gibi kesilmişçesine ikiye bölünmüş araç - inanması güç ama gerçek.
Kurtarma Ekipleri Hızla Olay Yerinde
Olay yerine ulaşan itfaiye ve sağlık ekipleri, o dehşet verici manzara karşısında ne yapacaklarını şaşırdılar ilk başta. İçim acıyor bunları yazarken, ama gerçekler acıdır bazen.
Kazada, maalesef S.Y. isimli bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir diğer yolcu ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı - durumu kritik diye duyduk.
Sürücü Firari Mi?
İşin en tuhaf tarafı, kazaya karışan araçtaki sürücünün olay yerinden kaçmış olması. Neden kaçar insan böyle bir durumda? Anlamak gerçekten zor. Polis, sürücüyü bulmak için çalışmalarını sürdürüyor.
O yol, o viraj... Belki de dikkatsizlik, belki de başka bir sebep. Ama sonuç değişmiyor ne yazık ki. Bir hayat son buldu, bir aile yıkıldı.
Şu an o bölgeden geçenler, hâlâ yol kenarındaki o trajik izleri görebilirler. Lastik izleri, cam kırıkları... Sessiz bir çığlık gibi duruyorlar oracıkta.
Bu kazalar hepimizin başına gelebilir aslında. Bir anlık dikkatsizlik, saniyenin küçük bir dilimi - ve her şey altüst oluveriyor. İnsan düşünmeden edemiyor: Acaba biz de böyle bir şey yaşar mıyız?
Trafik canavarı deniyor ya hani, işte tam da böyle anlarda ne kadar doğru bir tabir olduğunu anlıyorsunuz. O metal yığını, birkaç saat önce bir aile aracıydı belki de. Çocuklar okula gidiyordu, işe gidiliyordu...
Yetkililer kazanın sebebini araştırıyor. Sürücü bulunacak mı, bulunursa ne olacak? Bunların cevabını zaman gösterecek. Ama o kayıp hayat geri gelmeyecek maalesef.
Denizli'de yaşanan bu feci kaza, hepimize trafikte dikkatli olmanın ne kadar hayati önem taşıdığını bir kez daha hatırlattı. Umarım benzer acılar bir daha yaşanmaz.
