Gökyüzü adeta yarılmıştı. Samsun'un nefis kesim Yakakent ilçesi, dün öyle bir yağmura maruz kaldı ki, insan "Bu kadar da olmaz" demekten kendini alamadı. İşin ilginci, bu sıradan bir sağanak değildi - neredeyse bir ay boyunca yağması beklenen yağmur, birkaç saat içinde toprağa indi.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün paylaştığı o veri gerçekten çarpıcı: metrekareye tam 51 kilogram su! Rakamı duyunca insan "Yanlış okudum herhalde" diye düşünüyor ama maalesef doğru. Bu miktar, normalde bölgenin neredeyse bir aylık yağış ortalamasına denk geliyor.
Gökyüzünden Adeta Su Kovaları Boşandı
Olay sadece istatistiksel bir veri değil tabii ki. Caddeler, sokaklar anında göle dönüştü. Araçlar yolları adeta yüzerek geçmeye çalıştı - ki bu pek de kolay olmadı haliyle. Yer yer su seviyesi o kadar yükseldi ki, insanlar evlerinden çıkmakta zorlandı.
Yağmurun şiddeti öyle ani ve güçlüydü ki, altyapı sistemleri bile bu yoğunluğa bir süre ayak uyduramadı. Asfalt yollarda bile geçici göllenmeler oluştu, bu da trafiği neredeyse felç etti.
"Daha Önce Hiç Böylesini Görmemiştim"
Bölge sakinlerinin yorumları oldukça manidar. Kimi "Ömrümde böyle yağmur görmedim" diye hayıflanırken, kimi de "Gök yarıldı sandık" ifadelerini kullanıyor. Haklılar da - sonuçta her metrekareye 51 litre su düşmesi, her santimetre kareye yaklaşık 5 litre su demek. Bu, gökyüzünden adeta su kovaları boşalması gibi bir şey!
Meteoroloji yetkilileri aslında uyarılarını yapmıştı ama sanırım kimse bu kadarını beklemiyordu. İklim değişikliği denince hep uzak bir gelecekten bahsediyoruz ama işte - bugün, şu an, Samsun'da yaşananlar, değişen hava olaylarının artık ne denli sert ve ani olabileceğini gözler önüne seriyor.
Peki bundan sonra ne olacak? Uzmanlar, bu tür aşırı hava olaylarının sıklığının artabileceği konusunda uyarıyor. Belki de artık şehir altyapılarımızı bu tür ani ve şiddetli yağışlara göre yeniden düşünmemizin zamanı gelmiştir.
Bir düşünün - daha dün normal bir yaz günü gibi başlayan gün, birkaç saat içinde neredeyse bir doğal afete dönüştü. İklim değişikliği işte tam da bu: tahmin edilemez, sert ve bir o kadar da gerçek.
