İstanbul'un Sancaktepe ilçesi bugün sabah saatlerinde adeta bir kabusa tanık oldu. Göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşen o korkunç kaza, herkesi derinden sarstı.
Samanyolu Caddesi üzerinde seyir halindeyken bir otomobil -inanması güç ama- diğer araca arkadan mıhlanıverdi. Çarpmanın şiddeti öyle büyüktü ki, metal yığınlarına dönüşen araçların içinden yardım çığlıkları yükseliyordu.
O Anları Yaşayanlar Anlatıyor
"Bir patlama sesi duydum, sonra camların kırılma sesi..." diye anlatıyor olaya tanık olan bir esnaf. "İnsanlar koşuşturmaya başladı, herkes bir anda ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gerçekten içler acısı bir manzaraydı."
Kazanın ardından bölgeye -neredeyse ışık hızıyla- çok sayıda sağlık ekibi ve polis sevk edildi. İtfaiye ekipleri de yaralıları araçlardan çıkarmak için var güçleriyle çalıştı. O anlar, orada bulunan herkes için tam bir gerilim filmi sahnesi gibiydi.
Yaralıların Acılı Yolculuğu
Kazada yaralanan dört kişi -Allahtan- derhal olay yerinden alınarak çeşitli hastanelere kaldırıldı. Sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahalelerini yaparken bir yandan da onları sakinleştirmeye çalışıyordu. Hastane koridorlarındaki o tedirgin bekleyiş, yakınları için adeta zamanın durduğu anlardan biriydi.
Şu an için hayati tehlikelerinin olmadığı bildirilen yaralıların tedavilerine devam ediliyor. Ancak kim bilir, belki de en zoru, o bir saniyelik dikkatsizliğin yarattığı travmayla baş etmek olacak.
Kazanın Ardındaki Soru İşaretleri
Polis ekipleri kazanın nasıl gerçekleştiğini aydınlatmak için hummalı bir çalışma başlattı. Şu soruların cevabı aranıyor: Sürücü dikkatsiz miydi? Yoksa teknik bir arıza mı yaşandı? Belki de yol koşulları buna sebep oldu?
Olay yeri inceleme ekipleri, adeta bir dedektif titizliğiyle araçları ve çevreyi inceliyor. Trafik polisi ise ifadeleri topluyor - her detay, bu trajik bulmacanın bir parçasını oluşturuyor.
Bu kaza, hepimize şu acı gerçeği bir kez daha hatırlattı: Trafikte geçirdiğimiz her saniye aslında bir ömre bedel. Unutmayalım ki, direksiyon başındayken sadece kendi hayatımızı değil, başkalarının hayatlarını da tutuyoruz elimizde.
